Zürare b. Amr (r.a.) «Ya Resûlulalah yolda bir rüya gördüm beni korkuttu» dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.) «Nedir o?» diye sordu. Zürare b. Amr «Gördüm ki evimde bırakmış olduğum dişi eşek çil, kara kızıl bir oğlak doğurmuş» yerden bir ateşin çıkıp benimle oğlumun arasına gerildiğinde gördüm ki o ateş (Dumanlı ateş! dumanlı ateş! Gözlüsü gözsüzü bana yiyecek yediriniz. Ben sizi ev halkınızı ve malınızı yerim! diyordu» dedi. Peygamberimiz de evinde, hamli gizli bir cariye bıraktın mı? diye sordu, Zürare b. Amr (r.a.) «Evet» dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.) «İşte o cariye bir oğlan doğurmuştur. O senin oğlundur» buyurdu. Zürare b. Amr (r.a.) «Onun çil, kara, kızıl olmasının sebebini anlayamadım», dedi. Peygamber (s.a.v.), «Yakınıma gel» buyurdu.
Zürare b. Amr (r.a.) yaklaşıp «Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki onu senden önce hiç kimse bilmiyordu!» dedi.
Peygamber (s.a.v.) «Gördüğün çil, kara, kızıllık işte odur? Gördüğün ateşe gelince o benden sonra kopacak fitnedir.» «O Ahir zamanda kopacaktır» buyurdu. Zürare (r.a.) «Ya Resûlullah kopacak fitne nedir?» diye sordu.
Peygamber (s.a.v.) «Mü’minin kanını dökmek mü’mine baldan sudan tatlı gelecek kötülük yapan, kendini iyilik yapıyor sanacaktır! Sen ölürsen bu hali oğlun görecektir. Oğlun ölürse sen göreceksin» diye buyurdu.