Zirve Döneminin Padişahı: III. Mehmed Han 

Zirve Döneminin Padişahı: III. Mehmed Han başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.

III. Mehmed, 26 Mayıs 1566 yılında Manisa’da Safiye Sultan’dan dünyaya gelmişti. Babası III. Murad Han idi. Bir rivayete göre Şehzade Murad, Zigetvar seferine çıkmış bulunan babası Kanunî Sultan Süleyman’dan yeni doğan torununa isim vermesini rica etmişti. Bu kutlu haberi alan Kanunî de, II. Murad Han’ın oğlu Fatih Sultan Mehmed’i düşünerek Mehmed adını koymuştu.
 
27 Ocak 1595 tarihinde Osmanlı tahtına çıkarak sekiz sene devleti idare edecekti. Sultan Mehmed, Osmanlı kaynaklarında “halim, selîm, kerîm, edîb ve vakur” gibi sıfatlarla anılmıştır. Kendisi, İslâm dininin hükümlerine
büyük bir sadâkatla bağlı idi.
 
Beş vakit namazda cemaata müdâvemet ettiği, Peygamber (s.a.v.)’in, dört halifenin, Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)’in ismi anıldığında ayağa kalktığı rivâyet edilir. Bütün Osmanlı Pâdişâhları gibi dindardır ve gayet kuvvetli bir tahsil görmüştür. III. Mehmed Han entelektüel bir kişiliğe sahipti. Âlimlere karşı cömert olup, kendisine sunulmuş olan edebî eserleri ilgiyle karşılardı.
 
Makâm-ı Hilâfet ve Saltanat’ın mes’uliyetlerini kavramış, vazifelerini uygulamaya istekliydi. Yine, hemen bütün Osmanlı Sultanları gibi şâirdi ve şiirlerinde “Adlî” mahlasını kullanırdı. Şiirleri, son derece samimî ve sâde bir dille yazılmış olup, rikkat ve hassasiyetini gösteren mısralarla doludur. Şiirde hocaları Nevalî ve Nevî’dir.
 
Vefâtında Türkiye, dünyânın en büyük devleti olmakta devam ediyor; haricî siyasette, misli görülmemiş kara ve deniz kuvvetiyle ağırlığını hissettirmekte, sözünü geçirmekte bulunuyordu. Devletin, Avrupa’da, Anadolu’da ve İran’da üç ayrı kuvvetle ve aynı zamanda muharebe etmesi, onun azîm kudretini göstermekteydi. Türk donanması, Akdeniz’de hâkimiyeti elinde bulunduruyordu. Karadeniz, bütün Avrupa gemilerine kapalıydı. Batı’daki Mukaddes İttifak, gayelerini tahakkuk
ettirememişti.
 
(Ziya Nur Aksun, İslâm Tarihi 3, s.74-76)