Zilhicce Hicri yılın son ayıdır. Tüm aylar gibi bu ayı da ibadetle ve dua ile geçirmeliyiz. Zilhicce ayının ilk 10 günü de önem arz etmektedir. Bu on günde yapılacak ibadetleri ve okunacak duaları sizler için derledik. Zilhiccenin ilk on günü yapılacak ibadetler ve Zilhicce ayının ilk on günü edilecek/okunacak dualar aşağıda yer almaktadır.

Zilhiccenin İlk On Günü Yapılacak İbadetler

Hz. Âişe Sıddîka (r.anhâ) Vâlidemiz, rivâyet ettikleri Hadîs’te Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle müjde verdiklerini haber veriyorlar: “Zilhicce’nin ilk on gününün gecelerinden birini ihyâ etmesi, o kimsenin bir seneyi hacc ve umre ibâdetiyle ihyâ etmesi gibidir. Bu (dokuz) günlerden bir gün oruç tutması, senenin öbür vakitlerinde ibâdetle meşgûl olması gibidir; o kadar sevâb alır.”

Hz. Alî (k.v.) Efendimiz’den de Cenâb-ı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şu uzun müjdeli Hadîs-i Şerîf’leri rivâyet edilmiştir:

“Zilhicce’nin ilk on günü gelince siz tâat ve ibâdete gayret ediniz; zîrâ Allâhü Te‘âlâ o günleri, öbür günlerden üstün; gecesine hürmeti de gündüzüne hürmet gibi kılmıştır.

Biriniz Zilhicce’nin ilk on gecesinden birinde, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra dört rek‘at namâz kılıp her rek‘atta Fâtiha’dan sonra üçer kere Âyetü’l-kürsî, üçer kere İhlâs-ı Şerîf ve birer kere de Felâk ve Nâs sûrelerini okusa ve namâzı bitirince ellerini kaldırıp:

سُبْحَانَ ذِي الْعِزَّةِ وَالْجَبَرُوةِ سُبْحَانَ ذِي الْقَاعِدَةِ وَالْمَلَكُوتِ. سُبْحَانَ الْحَيٍ الَّذِي لاَيَمُوتُ. لاَاِلٰهَ اِلَّاهُوَ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ حَيٌّ لاَيَمُوتُ. سُبْحَانَ اللّٰهِ رَبِّ الْعِبَادِ وَالْبِلَادِ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا عَلٰي كُلِّ حَالٍ اَللّٰهُ اَكْبَرُ كَبِيرًا رَبَّنَا جَلَّ جَلَالُهُ وَقُدْرَةَ بِكُلِّ مَكَانٍ.

“Sübhâne zî’l-‘izzeti ve’l-ceberût. Sübhâne zî’l-kâ‘ideti ve’l-melekût. Sübhâne’l-hayyü’llezî lâ yemût. Lâ ilâhe illâ hüve yuhyî ve yumît ve hüve hayyun lâ yemûtu. Sübhâna’llâhi rabbi’l-‘ibâdi ve’l-bilâdi ve’l-hamdü li’llâhi kesîran tayyîben mübâraken ‘alâ küllî hâlin. Allâhü ekber kebîrân. Rabbenâ celle celâluhû ve kudrete bi külli mekânin.”

Ma‘nâsı

“Ey her şeye gücü yeten izzet sâhibi Rabbim! Seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim.

Mükevvenâtın ve bütün mülkün sâhibi, ölümsüz ve ezel ve ebed olmak üzere diri olan Rabbim! Seni tesbîh ederim. Dirilten ve öldüren kendisinden başka İlâh olmayan O’dur. O ölmez, hayy olan O’dur.

Beldelerin ve kulların Rabbi olan Allâh’ı tesbîh ederim. Her zaman ve her türlü mübârek övgüler Allâh’adır. Allâh büyüktür. Celâl sâhibi olan Sensin Rabbim. Her mekânda güç ve kuvvet sâhibi ancak Sensin.”

dese ve sonra da dilediği gibi duâ eylese Beytullâh’ı haccetmiş, Resûlullâh (s.a.v.)’i ziyâret etmiş ve Allâh (c.c.) yolunda cihâd etmiş gibi ecir ve sevâb kazanır. Allâhü Te‘âlâ o kimseye, o kimsenin dilediği şeyi verir.

Sizden biriniz, Zilhicce’nin ilk on gecesinin her gecesinde bu namâzı kılsa bu duâyı okusa ve dilediği gibi duâ etse Allâhü Te‘âlâ, ona Firdevs-i a‘lâ’yı helâl kılar; günâhlarını ondan siler. O kimse Arefe günü oruç tutsa gecesinde de bu namâzı kılsa ve haber verildiği üzere duâ etse Allâhü Te‘âlâ’ya yalvarsa; Allâhü Te‘âlâ: “Ey benim meleklerim, şâhid olunuz ki ben o kulumu bağışladım. Beytullâh’ı haccedenlere, onu ortak eyledim.” der. Bu hâlde melekler, Allâhü Te‘âlâ’nın o Mü’min kulunun kıldığı namâzı ve ettiği duâsı sebebiyle ihsân buyurduğu ecir ve sevâblardan ötürü sevinirler ve neş’elenirler.” (Gavs-ı A‘zam Esseyid Abdulkâdir Geylânî (k.s.a.), Gunyetü’t-Tâlibîn, 320-322.s.)

Bir Yorum Bırak