Yemek yiyen kişinin niyeti, iyilik ve takva için güç kazanmak, bununla Mevlâ’ya daha iyi hizmet ve ibadet edebilmek için destek elde etmek olmalıdır. Edepleri ise şunlardır :
Nimetleri elde etmesine bir takım vesileler sebep olsa da, nimetin gerçek sahibinin, hiçbir işte ortağı bulunmayan Allahu Teala olduğunu bilmek; verdiği nimetlerden dolayı, yaratılmışlara değil, Allahu Teala’ya şükredilmesi gerektiğine inanmak.
Az yemeyi çok yemeye, kanaati hırsa, edeple yemeyi açgözlülüğe tercih etmek ve az yemeğe rıza göstermek.
Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.
Yemeğe besmele ile başlamak ve hamd ederek bitirmek.
Yemeği sağ elle yemek.Yemeğe tuz ile başlayıp yine tuz ile bitirmek.
Yemeği kötülememek ve bir kusur bulmamak; beğendiğini yemek, beğenmediğini yememek.Kısmetine düşen yemeğe kanaat etmek ve mevcut rızka rızâ göstermek.
Sofraya uzanan ellerin sayısının mümkün olduğunca çok olmasını sağlamak. Zira Hadis-i Şerif’te “Yemeklerinizi toplu hâlde yeyin ki bereketli olsun” buyurulmuştur. (Buhari)
Lokmaları mümkün olduğunca küçük almak ve iyice çiğnemek. Yemek yiyenlerin yüzlerine bakmamak ve ne kadar yediklerini araştırmamak. Sol ayağını yatırıp üstüne oturmak ve sağ bacağını dik tutmak. Yaslanarak veya uzanarak yemek yememek.
Yemeğe ilk başlayan kişi olmamak. Böylece ilk olarak ev sahibinin başlamasını, sonra sırasıyla büyükten küçüğe doğru diğerlerinin başlamasını beklemek. Ancak kişi, diğer insanların kendisine uydukları bir önder ise, o insanların kendisine uyarak yemeleri için; yahut sofradakiler yemeğe başlamaya sıkılıyorlarsa, onları sıkılganlıktan kurtarmak için ilk olarak yemeğe başlayabilir.
Yemeği acıkmadan yememek ve midesini tam olarak doldurmadan sofradan kalkmak. Bunun miktarı ise, midenin üçte biri veya yarısı kadar yemektir.
(Ebu Talib-i Mekki, Kût-u’l Kutub s. 153-154)