Ebû Berze el-Eslemî (r.a.)’in nakline göre “Hz. Peygamber (s.a.v.) ateme denilen yatsı namazını ertelemeyi müstehap görürdü. Namazdan önce uyumaktan, sonra da oturup konuşmaktan hoşlanmazdı.”
İbn Mes‘ud (r.a.), “Hz. Peygamber (s.a.v.) yatsı namazından sonra gece oturup sohbet etmemizi yasakladı” demiştir.
Hz. Ömer (r.a.) şöyle der: “Hz. Peygamber (s.a.v.) Müslümanları ilgilendiren husûslarda Hz. Ebû Bekir (r.a.)’le birlikte gece müzâkerelerde bulunurdu. Ben de onlarla birlikte olurdum.” İbn Mes‘ud (r.a.)’in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Namazı bekleyen veyâ yolculuk yapan kimse hâriç (yatsı namazından sonra) sohbete dalmak yoktur.”
İbn Ömer (r.a.) bazen yatsı namazını kılmadan yatar ve kendisini uyandırmalarını isterdi.Yukarıdaki hadîslerden birincisi, zikredilen her iki fiilin mekruh olduğunu göstermektedir. İkincisi, sadece gece sohbetinin mekruh olduğunu göstermektedir. Üçüncüsü gece sohbetinin din işleriyle ilgili olanının câiz olduğunu ifâde etmektedir. Dördüncü hadîs, gece sohbetinin uyumayıp, namazı bekleyen kimseler ve eşyasını çalınmaktan korumak için uyumayan ve geceyi sohbetle geçirmeye çalışan yolcular gibi ihtiyaç sâhipleri için câiz olduğunu ifâde etmektedir. Beşinci hadis, yatsı namazı için uyanacağından emîn olan kimsenin namazı kılmadan yatmasının câiz olduğunu göstermektedir. Bu bölümdeki hadislerin her biri, konu ile ilgili bir meselenin hükmünü ifâde etmektedir.
Bilginler şöyle demişlerdir: Yatsı namazından sonraki sohbetin mekruhluğu, faydasız şeyleri konuşma durumunda söz konusudur. Buna karşılık faydalı husûslarda sohbet etmek hayırlıdır ve mekruh da değildir.
(Eşref Alî Tehânevî – Zafer Ahmed el-Osman Tehânevî,  Hadislerle Hanefi Fıkhı, c.2, s.111-113)