Eski kavimlerden bir adam 70 sene Allah (c.c.)’a ibadet etmekle meşgul olur. Bir ara Al­lah (c.c.) onu meleklerine göstermek diler. Ken­disine bunca ibadet etmiş olmakla beraber yine cennete girmeğe lâyık olmadığını haber vermesi için ona bir melek gönderir. Melek, bu haberi bildirince o abid şöyle der:
( Biz, Allah (c.c.)’a kulluk etmek için ya­ratıldık. Bize düşen, sadece O’na karşı kulluğumuzu yapmaktır!..
Bu cevabı alan melek geri döner ve:
— Ya Rabbi, verdiği cevabı benden daha iyi bilirsin, der.
Bunun üzerine Yüce Allah (c.c.) buyurur ki:
( Mademki o. bize ibadet etmekten yüz çe­virmiyor, o halde keremimizle biz de ondan yüz çevirmeyiz. Demek ki ibadeti cennet umuduyla değil, yalnız kulluk vazifesiyle yapıyor. Şahit olun; ey melekler, ben onu Rahmet deryama al­dım!..
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerin­de:
«Kıyamet günü hesaba çekilmeden önce siz kendi kendinizi hesaba çekin. Amelleriniz tartılmadan önce siz onları tartın.» buyurmuşlar­dır. Hz. Ali (r.a.) de «Kim ki çalışmadan (salih ve güzel ameller işlemeden) cennete gireceğini zannederse, o, boş bir temenni içindedir. Kim de çalışmakla cennete gireceğini sanıyorsa, o da kendine çok güvenmiştir» buyurmuştur.
(Gazali, Arifler Yolu, s. 46-47)