Peygamber (s.a.v.)‘in hayatı boyunca sağlık ve hastalıklar konusunda yaptığı tavsiyelere ve tedavide yaptığı, yapın dediği uygulamalara “tıbb-ı nebevî” denir.
İnsanın elleri dışla en çok temas eden ve en çok kirlenen organıdır. Bir de elin yiyip içtiğimiz, ağzımıza burnumuza, kulağımıza soktuğumuz organ olduğunu düşünürsek el yıkamanın ne kadar önemli olduğu ortadadır. El yıkamak, sağlık açısından büyük önem taşır. Peygamber (s.a.v.) el yıkama konusunda çok hassas davranmış, bir şey yiyeceği zaman önce ellerini yıkamış, bir şey yedikten sonra yine ellerini yıkamış, yatmış kalkmış, ellerini yıkamış ve yıkamayı tavsiye etmiştir. En önemlisi de yıkanmamış ellerin hastalık nedeni olduğunu bildirmiştir
Peygamber (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurur: “Yemeklerden önce ve sonra ellerinizi yıkayınız. Yemeklerden önce ve sonra elleri yıkamak yemeği bereketlendirir.” (Tirmizi, Et’ime 39) Hz.Aişe (r.anh.): “Nebî (s.a.v.) bir şey yemek istediğinde ellerini mutlaka yıkardı” demiştir.
Enes (r.a.), Peygamber (s.a.v.) bize şöyle buyurdu: “Evinin hayrını arttırmak isteyen yemeklerden önce ve sonra ellerini ağzını yıkasın.” (Ramuz, el-Hadis 396/9)
Bir defasında Peygamber (s.a.v.) Ashabına şöyle demiştir: “Şeytan çok hassastır. Kendinizi ondan sakındırın. Kim elinde et kokusu olduğu halde geceler, sonra da kendisine bir fenalık (hastalık) ulaşırsa o kimse kendinden başkasını suçlamasın.” (Tirmizi, Et’ime 48)
“Yataktan kalkınca ellerinizi yıkayın. Çünkü ellerinizin gece nerelere dokunduğunu bilemezsiniz.” (Buhari, Vüdu 26)
Yıkanmamış eller mikrop taşır. Sadece insanın kendisinin hasta olmasına neden olmaz, başkalarının da hastalanmasına sebep olur. Bilhassa ilgiye ve bakıma muhtaç olan çocukların sağlığı açısından daha önemlidir.
(Mustafa Öselmiş, Tıbb-i Nebevî, s.30-31)