Fahr-i Kâinât (s.a.v.) Efendimiz, hiçbir peygambere nasip olmayan bir takım hasletlerle donatılmış, yine başka hiçbir ümmete verilmeyen kolaylıklar O (s.a.v.)’in ümmetine bahşedilmiştir. Allâh (c.c.), O (s.a.v.)’in ayak bastığı toprağı temiz kılmış, O (s.a.v.)’e ve ümmetine yeryüzünün pis olmayan her yerini ibâdethâne ve temizleyici olarak kullanma imkânı vermiştir. Hadiste şöyle beyân buyrulmuştur: “Yeryüzünün temiz olan her yeri, benim için mescit ve temizleyici kılındı.” Hadiste temizleyici olarak ifade edilen, toprak ve toprak cinsinden olan nesnelerdir. Buna göre abdest almaya uygun suyun bulunamaması halinde, bunlarla abdestsizlik giderilebilir. Buna teyemmüm denir.
Abdest alacak veya gusül yapacak kadar temiz su bulunmadığı hallerde, su bulunduğu halde yırtıcı hayvan veya düşman tehdidinden dolayı suyun kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda, suyu kullanmaya mani bir hastalık olduğu durumlarda ve sahip olunan su içecek su miktarından fazla değilse teyemmüm edilebilir. Bir teyemmümle birden fazla namaz kılınabilir. Ancak teyemmüm edildikten sonra uygun su bulunursa, bu suyla abdest alınır. Çünkü suyu görünce teyemmüm bozulur. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz bu hususta: “On seneye kadar bile olsa temiz toprak müslümanı temizleyicidir. Ancak suyu bulduğu zaman onu vücuduna döksün. Bu, onun için daha hayırlıdır” buyurmuştur.
İbn-i Ömer (r.a.)’in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.): “Teyemmüm, biri yüzü, diğeri dirseklere kadar kolları mesh etmek için elleri iki defa toprağa vurmaktır” buyurmuştur. Teyemmüme başlarken iki el yere vurulur ve teyemmüme niyet edilir. İki el ile bütün yüz mesh edilir. Eller ikinci defa yere vurulur. Bu defa sol el parmaklarının arkası ile sağ el ve kolun içi, yine sol elin avuç içi ile sağ el ve kolun dışı mesh edilir. Daha sonra bu işlem sağ el vasıtasıyla, sol kol için tekrarlanır.
(Eşref Ali et-Tehânevî, Hadislerle Hanefi Fıkhı, c.1, s.348-352)