Cenab-ı Hakkk ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına, dış elbiselerini üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanınıp, ezâ edilmemelerini daha fazla temin eder. Allâh gafurdur, rahimdir.” (Ahzâb s. 59)
Kadınları kötülükle yâd etmek, hem erkeklere, hem de kadınlara eziyet verir. Fakat erkekler böyle değildir. Çünkü bir kadını bir kimse kötülükle yâd ettiğinde, o kadın bundan eziyet duyduğu gibi, akrabaları, o kadının duyduğundan daha fazla eziyet duyar. Fakat bir kimse bir erkeği kötü olarak yâd etse, sadece o erkek eziyet hisseder, ama kadınları bundan eziyet hissetmezler.
Câhiliyye devrinde hem hür kadınlar, hem de cariyeler, açık-saçık olarak dışarı çıkarlardı. Bundan dolayı zinaya düşkün kimseler onları takip ederler ve böylece töhmet doğardı. Bu sebepten dolayı Allâh Te’âlâ, kadınlara örtünmelerini emretmiştir.
Cenâb-ı Allâh, “Bu, onların tanınıp, ezâ edilmemelerini daha fazla temin eder” buyurmuştur. Bu ayetin manasının, “Onlar hür olarak tanınırlar, böylece de peşlerine kimse takılmaz” şeklinde anlaşılabileceği gibi şöyle de denilebilir: “Böylece onların zinâkâr olmadıkları anlaşılır.” Çünkü avret (kapatılması gereken yer) olmadığı halde yüzünü de kapatan kadının örtülmesi gereken yerlerini açabileceği düşünülemez. Böylece de bu kadınların, kendilerine zina teklifi imkânsız tesettürlü kadınlar oldukları anlaşılır.
Cenâb-ı Hakkk’ın “Allâh gafurdur, rahimdir.” (Ahzâb s. 59) buyurması ise “Allâh (c.c.) sizin daha önce yapmış olduğunuz şeyleri bağışlar ve size, merhamet edici olarak, yaptığınız (iyiliklere) karşılık mükâfaat verir” demektir.
(Fahruddin Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, c.18, s.295)