Hz. Peygamber (s.a.v.) bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurur: “Evlenen kişi dininin yarısını koruma altına almıştır; diğer yarısı için de Allâhü Teâlâ’dan korksun” (Taberânî) Allâhü Teâlâ evlenme konusunda şöyle buyurmuştur: “Aralarınızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin” (Nur s. 32)
Allâhü Teâlâ, evliliğe ihtiyaç duyanların evlenmesini emir buyurmuş, kendisini koruyabilenleri de evlenmeye teşvik etmiştir. Buna göre ihtiyaç durumunda evlenmek farz, ihtiyaç duyulmadığı durumda ise sünnettir.
Hasan-ı Basrî (r.âleyh) Ebu Said el-Hudrî (r.a.)’den şu hadisi rivayet etmiştir: “Kim geçim sıkıntısı korkusu ile evlenmeyi terk ederse bizden değildir. “  (İbn-u Hacer)
Yine Resûlullah (s.a.v.) bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurur: “Dindarlığından ve güvenilir olduğundan emin olduğunuz biri (evlenmek için) size geldiğinde onu evlendirin. Eğer böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat ortaya çıkar” (Tirmizî) Diğer bir Hadis-i Şerif de şöyledir:
“Her kim Allâhü Teâlâ’nın rızasını kazanmak için evlenir veya evlendirirse, Allâhü Teâlâ’nın velayetini (dostluk ve korumasını) hak eder” (Ebu Dâvud)
Bu, Allâhü Teâlâ’nın en aşağı derecedeki velayetini kazanmak için yapılması gereken ameldir; çünkü velayetin pek çok derecesi vardır ve herbir derecenin elde edilmesi için yapılması gereken salih ameller bulunmaktadır.
(Ebu Talib el-Mekkî, Kutu’l Kutub, c.4, s.412-415)