İslâm dininin birinci temeli Kur’ân-ı Kerîm’dir. Sünnet ise
ikinci esâsı teşkil eder. Kur’ân’a göre sünnetin konumuna gelince;
Sünnet, Kur’ân’ın açıklayıcısıdır. Nitekim Allâhü Te‘âlâ
şöyle buyurmuştur:
“Biz sana da Kur’ân-ı indirdik, tâ ki insanlara, kendilerine
ne indirildiğini açıkça anlatasın ve ta ki onlar da
düşünüp anlasınlar.” (Nahl s. 44) Başka bir âyette ise “Şüphesiz
ki sen dosdoğru yola iletmektesin.” (Şûra s. 52-53)
buyrulmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.v.), Kur’ân’ın âyetlerini bazen sözleriyle
bazen davranışlarıyla bazen de her ikisiyle birlikte açıklardı.
Nitekim şu âyette geçen zulüm kelimesini şirk olarak tefsir
ettiği kaydedilmiştir. “Îmân edenler ve îmanlarına zulüm
karıştırmayanlar, işte güven onlarındır ve hidâyet üzere
olanlar da onlardır.” (En’âm s. 32) Yine “Kimin kitabı sağ tarafından
verilirse kolay bir hesap ile hesaba çekilecektir
ve sevinçli olarak ehline dönecektir.” (İnşikak s. 7-9) âyetinde
de “Kolay hesabı” kulun hesab için Allâh’ın huzuruna çıkarılıp
fakat amelleri sorgulanmadan bırakılması olarak tefsir etmiştir.
Buhârî’nin rivâyetinde Hz. Peygamber (s.a.v.): “Ben nasıl
namaz kılıyorsam siz de öyle kılın” buyurmuştur. Hz.
Peygamber (s.a.v.), Vedâ Haccı sırasında şöyle buyurmuştur:
“Hac menasikini benden alınız. Zira bu haccımdan sonra
bir daha hac yapabileceğimi sanmıyorum.”
Ubâde b. Samit’ten Hz. Peygamber (s.a.v.)’in; “Kadınlarınızdan
fuhuş yapanlara karşı dört şâhid getirin, eğer
şâhidlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut
Allâh onlara bir (çıkar) yol gösterinceye kadar evlerde
hapsedin.” (Nisâ s. 15) âyeti hakkında şöyle buyurduğunu nakleder:
“Benden alınız (benden öğreniniz) Allâh onlara bir
çıkar yol gösterdi. Bekarın bekarla zina etmesinin cezası
yüz değnek ve bir yıl toplumdan tecrid edilmektir. Evli
kimselerin zina cezâsı ise yüz değnek ve recmedilmektir.”
(Muhammed Ebû Şehbe, Sünnet Müdafası, 1.c., 47-48.s.)