Günümüzde bazı insanlar; Bugün hadîs kitaplarından istifâdenin eskiden olduğundan daha kolay olduğunu ve bu hadîslerden veya mevcûd mezheblerden istifâde ederek, yeni bir fıkıh mezhebi kurmanın ve elimizde mevcûd pek çok hadîs kitabına dayanarak, delili en kuvvetli olan görüşü tesbit etmenin mümkün olduğunu iddia etmişlerdir.
Bunun cevabı: Bugün mevcûd en geniş hadîs kitabındaki hadîslerin sayısı, imâmların vâkıf oldukları veya kitaplarında zikrettikleri rivâyet edilen hadîslerden çok daha azdır. Üstelik bu kitaptaki pek çok hadîsin senedlerinin araştırılması gerekir. Gü-nümüzde ise onları tedkik etmek ve sonra onlardan istifâde etmek mümkün değildir. Halbuki Dört Hakk Mezheb İmamlarından İmam-ı Ahmed b. Hanbel (r.a.)’e “Birisi yüz bin hadîs ezberlerse fakih olur mu?” diye sormuşlar, Hazret “hayır” demiş, yükselte yükselte dört yüzbine vardıklarında “Eh, böyle bir kimse belki insanlara fetva veren müctehid bir fakih olabilir.” demiştir.
Diğer bir husus da bazılarının iddia ettikleri gibi fıkıh, dînden ayrı bir şey değildir. Çünkü fıkıh, Kitâb ve Sünnet-i Seniyye’nin, tefsir ve şerhidir ve fıkıh dînden ayrı kabul edilirse dînin tamamını ortadan kaldırır. Böyle bir düşüncenin Kitâb ve Sünnet-i Seniyye’yi bizim için anlaşılmaz bir hale koyacağı, bir gerçektir.
Onlara göre meselâ Ebû Hanîfe’nin fıkhının Kitâb ve Sünnet-i Seniyye ile ilgisi olmayıp sadece Ebû Hanîfe’ye aittir. Kendi fıkıh-ları ise Kitâb ve Sünnet-i Seniyye’nin fıkhıdır!
Böyleleri şöyle derler: “Onlar adamsa biz de adamız.” Çünkü onlar bilmezler ki Mezheb İmamları, boğulacak olan bir kimsenin kurtuluş çâreleri araması gibi, sahip oldukları görüşlerin delillerini araştırmakla ömürlerini geçirmişlerdir.
Bazıları da şöyle derler: “Müslümân, Resûlullâh (s.a.v.)’e uymakla emrolunmuştur, başkasına uymakla emrolunmamıştır.”
Cevab şudur: Sünnet-i Seniyye’ye yapışmak hidâyet, onu terk etmek de sapıklıktır. Mezheb İmâmlarımız, Sünnet-i Seniyye’ye yapışmışlardır ve hidâyet üzeredirler, dolayısıyla, onlara uyanlar da hidâyet üzeredirler. Mezheb imâmları Sünnet-i Seniyye ile amel etmenin doğru usûlünü ve yolunu bize açıklamaktadır.
(Muhammed Avvame, İmâmların İhtilafları, s.21,96,114)