1887 yılında Japonya İmparatoru’nun amcası bir harp gemisiyle İstanbul’a ziyârete gelmişti. Bu dostluk ziyâretine karşılık vermek, Hind ve Pasifik Okyanusları’nda Türk bayrağını dalgalandırmak, oralardaki Müslüman halkı halîfeye bağlamak düşüncesiyle Sultan Abdülhamîd tarafından bu ziyâret için Ertuğrul Firkateyni görevlendirildi. 15 Temmuz 1889 günü gemi komutanı Yarbay Ali Bey’in idâresinde İstanbul’dan hareket eden gemide 1.092 kişi bulunuyordu. Gemi Seylan Adası, Singapur, Saygon, Hong-Kong limanlarına uğradıktan sonra 28 Haziran 1889’da Japonya’nın Yokohama limanına ulaştı. Uğrak yerlerindeki halk Türk denizcilerine çok yakınlık gösterdi.

Kafile başkanı Amiral Osman Bey ve emrindeki heyet İmparator Meji tarafından Tokyo’daki sarayında kabul olundu ve kendilerine birer nişan verildi. Ertuğrul personeli, Japonya’da kaldığı üç ay içinde en îtibârlı misâfirler olarak muâmele gördüler. Gittikleri her yerde derin bir ilgi ile karşılandılar.

15 Eylül 1889’da Yokohama’dan hareket eden Ertuğrul gemisi iki gün sonra fırtınaya tutuldu. Fırtına şiddetlenerek tayfun hâline geldi. Arka direk kırılınca açılan deliklerden makina dâiresine su doldu. Bu durum gemi idâresinin tamâmen kaybolmasına sebep oldu. Gemi, Oskima burnundaki kayalıklara doğru sürüklenerek 18 Eylül 1889 günü battı. Amiral Osman Bey dâhil 587 kişi şehit oldu.

Şehitlerin cesetleri ve vücut parçaları Japon köylülerince ve sağ kurtulan Türk denizcilerince toplanarak adada bulunan fener yakınındaki hâkim bir tepeye gömüldüler.

Sağ olarak kurtulanlar ise yaralı vaziyette iki Japon harp gemisi tarafından birkaç haftada Çanakkale Boğazı’na kadar getirildi. Bu gemiler 2 Şubat 1890’da Dolmabahçe önüne ulaştılar.

(Rehber Ansiklopedisi, c.5, s.177-178)