Ruh aşağıdan yukarı çıkarak boğazda beklediği sırada ona fitneler arzolunur. Şöyle ki: iblis, bilhassa bu haldeki insanın yanında yardımcılarını oturtup bu zâtın aleyhine memur ederek kullanır. Şeytanın yardımcıları olan şeytânlar, kişinin yanına gelirler. Halbuki bu zât, o çok şiddetli ve akıllı insanların (bile) akıllarının sarsıldığı feci korku halinde bulunur. Şeytanlar bu kimseye, baba, ana, erkek kardeş kız kardeş, yakın akraba ve dostları gibi dünyada kendini sevip nasihat edenlerden ölmüş bulunan kimselerin suretine girerek ona gözükürler ve kendisine:
—Ey filanca sen ölüyorsun. Biz ise senin bu halini geçirmiş vaziyetteyiz. Binaenaleyh sen (fırsatı kaçırma) Yahudi olarak öl. Çünkü Allah katında makbul olan din odur, diye şaşırtmak isterler. Eğer o kimse bu şeytânlara karşı dayatarak onlardan yüzünü çevirirse bu sefer yanına başka bir şeytân güruhu gelir ve ona:
—Sen Hıristiyan olarak öl. Çünkü hıristiyanlık Mesih (Îsâ’nın) dinidir. Onunla Allah Taâlâ Musa’nın dinini nesh etmiştir, diyerek her milletin (küfür) itikadını ona zikrederler.
Velhâsıl Allah Taâlâ’nın, «Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın.» (Al-i İmran s. 8), diye buyurduğu sözü gereğince hak ve doğru yoldan ayırmak istediği kimseyi şaşırtarak (hak dinden) ayırır.
Allah Teâlâ kulunu hayır yolda, hidâyette sabit kılmayı istediği zaman o kulun yanına Cebrail ile birlikte rahmet melekleri gelirler de yanına şeytânları kovarlar ve hastanın yüzünü de mesh ederek üzüntüyü giderirler. İşte o sırada şüphesiz ki Aziz ve Celil olan Allah tarafından hastaya gelen müjdeden dolayı o kimse gülümser.
(İmâm Şarani, Ölüm Kıyâmet Ahiret, s. 44)