Şiilerin, Kuran’la ilgili inançlarını aksettiren delillerden bazıları şunlardır: Şiilerin Buhari ayarındaki gördükleri  sözde muhaddisleri el-Kuleyni, el-Kafi adlı kitabında Cafer-i Sâdık’tan şunu nakleder: “Cebrail’in Hz. Muhammed’e getirdiği Kuran, 17.000 âyettir”
Aynı kitapta Ebû Basir’den  naklen:
Ebû Abdillah (Câfer-i Sâdık), Rasûlullah’ın Ali’ye her kapısı bin kapıya açılan, bin kapı öğrettiğini, söyledi. (ve şöyle ekledi) << el-Camia >> bizim yanımızdadır; << el-Camia>>: O, boyu Rasûlullah’ın karışı ile yetmiş karış olan, Rasûlullah tarafından parça parça yazdırılan, Hz.Ali’nin sağ eli ile yazdığı, içersinden yaralama diyetine kadar , helal ve haramla ilgili insanların ihtiyaç duyduğu her şeyin bulunduğu bir sahifedir.
Ebû Abdillah, bir süre sustuktan sonra, <<Fatıma’nın Mushafı>> da bizdedir; sen Fatıma’nın Mushafını bilirmisin? dedi.
Ben de, Fatıma’nın Mushafı’nın ne olduğunu sordum, şöyle cevap verdi: O, sizin elinizde  bulunan Kuran’dan üç defa daha büyüktür ve ondan sizdekinden bir harf dahi yoktur, dedi.
Yine Şia kaynaklarında Ebû Cafer’in şöyle dediğini nakledilir:
Rasûlullah, Mina’da ashabı çağırdı ve ey insanlar, ben size Allah’ın hamlarını, yani Allah’ın Kitabını, benim yakınlarımı ve Kabeyi, Beytul Haram’ı bırakıyorum dedi. Halbuki, Allah’ın Kitabını, tahrif ettiler; Kabe’yi yıktılar; Rasûlullah’ın soyunu da katlettiler. Allah’a verdikleri bütün ahidlerden de uzaklaştılar>>
Bu gibi daha bir çok misal olmakla beraber biz bunları zikretmeyi yeterli gördük. Görüldüğü gibi Şiiler hiç şüphe edilmeyecek şekilde Kuran’ın tahrif olduğuna inanmaktadırlar. Bu şekilde inanmalarının sebebi ise birden çok olmakla birlikte en önemli nedeni Şianın, İmameti dinin temellerinden saymasına rağmen Kuran’da bunla ilgili en ufak bir delilin bile olmamasıdır.
Meşhur Humeyni de el İslam ve Meşru ed Devleh isimle kitabında şöyle der:
“Peygamber görevini hakkıyla yerine getirmemiştir”, “Elimizdeki mevcut Kur’an tahrif edilmiştir”Bu görüş kesinlikle yanlıştır, iftiradır.
(Kuleyni el Kafi, c.1 s.  339-341,463, Besairud Derecat , 8. cüz, 17 Bab)