Şeyh Şamil’in Kafirlere Cevabı

Şeyh Şamil’in Kafirlere Cevabı. Şeyh Şâmil, bir taraftan Ruslara karşı silâhla mücâdele ederken, diğer taraftan Kafkas gençlerini din bilgilerini öğrenmeleri için teşvik etti.


Çar Birinci Nikola, hayranlık duyduğu kahramanlar kahramanı Şâmil ile bizzat görüşme sevdâsına düşerek bu iş için General Von Klugenav’ı görevlendirdi. Çarın sonsuz vaad ve parlak teklifleriyle dolu mektubu okunduktan sonra, Şâmil hızla ayağa kalkıp, “Namazım geçiyor!” diyerek yürüdü ve generale; “Eğer senin yerinde şu anda Nikola olsaydı ona son cevâbı şu kırbacım verirdi!” şeklinde kesin cevâbını verdi.


Daha sonra Kafkas ordularının başkomutanı Rus generali Feze ikinci bir teşebbüsle İmâm Şâmil’e başvurduğu zaman ona da: “Ben, Kafkas Müslümanlarının hürriyete kavuşmaları için silâha sarılan gâzilerin en aşağısı Şâmil, Allâhü Te’âlâ’nın himâyesini Çar’ın efendiliğine fedâ etmemeye yemin eden, özü sözü doğru bir Müslümanım. Çarla görüşmek üzere beni hâlâ Tiflis’e çağırıp duruyorsunuz. Bu dâvete icâbet etmeyeceğimi bildiriyorum. Bu yüzden fâni vücûdumun parça parça kıyılacağını ve sırtımı verdiğim şu vatan topraklarında taş üstünde taş bırakılmayacağını bilsem, bu kesin kararımı aslâ değiştirmeyeceğim. Savaşacağım… Cevâbım bundan ibârettir. Nikola’ya ve kölelerine böylece mâlûm ola…” dedi.


Çar İkinci Aleksandr, onun şerefine verdiği bir ziyâfette; “Sizi soframızın misâfiri görmekle büyük şeref duymaktayım.” deyince, Şeyh Şâmil; “Asıl ben sizi soframda misâfir etseydim, büyük şeref duyardım.” cevâbını verdi.


Şeyh Şamil, bir taraftan Ruslara karşı silâhla mücâdele ederken, diğer taraftan Kafkas gençlerini din bilgilerini öğrenmeleri için teşvik etti. Din bilgisi olmayan câhillerin Ruslara aldanacağını, vatanını koruyamayacağını, böylece hem dünyâda esâret altında kalacağını, hem de âhirette acı azaplara düşeceğini anlattı. Kişide îmânın alâmeti; “Hubb-i fillâh ve Buğd-i fillâhtır (Allâhü Te’âlâ’nın dostuna dost, düşmanına düşman olmak).” derdi.


(Rehber Ansiklopedisi, 16.c., 73-74.s.)