Câhiliyet döneminde yaşayan kimseler birbirine rast geldikleri zaman çeşitli sözlerle birbirine iltifat ederek sevgi ve saygılarını gösterirlerdi. Câhiliyetin inanç, ibâdet ve hukuk sahasına değişiklik getiren İslâm dini, sosyal alanda da değişiklikler getirdi ve birbirine rast gelenlere, iltifat etmek için kullandiklari kelime ve cümleleri yasaklayarak “es-selâmü ‘aleyküm” demeyi emretti. (Böyle selam vermek sünnet, bu selamı almak farzdır.)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: “İmân etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de imân etmiş olamazsınız. Size bir şey delâlet edeyim mi ki, onu yaptığınız takdirde birbirinizi sevmiş olacaksınız. Selâmı aranızda yaygınlaştırınız”. (Müslim)
İmrân bin Hüseyin (r.a.) diyor ki: “Biz câhiliyette “Allâh senin gözünü sevindirsin” veya “Sabahleyin senin yaşaman iyi olsun” derdik. İslâm dini gelince bundan nehy edildik.” (Buhari)
Peygamber (s.a.v.) de şöyle buyuruyor: “Bizden başkasına kendini benzeten kimse bizden değildir. Yahudi ve hristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz. Yahudilerin selâmı parmaklarla işaret etmek, hristiyanların selâmı da el ile işaret etmektir”. (Müslim, Tirmizi)
Yukarıda zikredilen hadislerden anlaşıldığı gibi müslümanlar birbirine rast geldiklerinde (es-Selâmü ‘aleyküm) sözünü söylemekle söze başlayacaklar. Başparmak ve el işaretiyle selâm vermeleri caiz olmadığı gibi “günaydın” gibi sözlerle de caiz değildir. Ancak “Esselâmü aleyküm” demekle beraber el ile de işaret edilse veya selâmdan sonra, günaydın veya merhaba dense beis yoktur.
(Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, c.1, s.285)