Muhammed bin İshak der ki:
Ensarilerden Cünneh oğlu Amr (r.a.) ihtiyar bir kimseydi. Hemde ayağı inmeliydi. Dört yiğit oğlu vardı. Daima Resul (s.a.v.) hizmetinde bulunurlardı. O ne zaman bir gazaya gitse, dördü de yanında yürürlerdi. Uhud gazasına gidildiği gündü. Gaziler hazırlandılar. O mübarek ihtiyarda gazaya gitmeği diledi oğulları:
– Ey Baba! dediler. Sen özürlüsün, ihtiyarlığın var, aksaklığın var. Sen gazaya çıkacak kimse değilsin.
İhtiyar Cünneh oğlu Amr (r.a.), bu sözler üzerine Peygamberimize gitti: – Ya Resulallah! dedi. Ben senin mübarek yüzünden ayrılmamayı diliyorum. Seninle birlikte gazaya gitmeyi istiyorum. Varayım. Belki de senin önünde şehid olurum.
Hz. Muhammed (s.a.v.):
– Ya İbnül Cünneh! dedi. Senin özrün vardır. Gazaya varman lâzım değildir.  Fakat, şehadet menziletine kavuşmak istersen sen bilirsin. O zaman ihtiyar Amr, silah kuşandı. Peygamberimizle birlikte gazaya çıktı, o gün o da şehid oldu.
(Siyer-i Nebî, C: 2, Sh: 927)