Hz. Osman b. Affân (r.a.), dört halifenin üçüncüsü, ibâdetlerine bağlı, iki nur sahibi, Allâh (c.c.)’dan korkan, iki hicret sahibi ve iki kıbleye karşı namaz kılan kişidir.
Gece saatlerini secde ve kıyamla geçiren, ahiretten sakınıp Râbbi’nin râhmetini umanlardan idi. Her zaman cömert ve hayâ sahibiydi, devamlı havf ve recâ duyguları içindeydi. Bütün gün yaptığı cömertlik ve oruç, gece yaptığı ise sücud (secde) ve kıyâmdı.
Hasan-ı Basrî (rh.a.) Hazretleri, Hz. Osman (r.a.)’ı ve ne kadar çok hayâlı biri olduğunu zikredip şöyle demiştir: “Bazen evdeyken kapılar kapalı olduğu halde hayâsından dolayı banyoda, avret yerleri açıkta kalır diye giysilerini çıkarmazdı.”
Abdullah b. Ömer (r.a.) der ki: “Kureyş’te üç kişi vardır ki, insanların en ak yüzlü, en mükemmel ahlâklı ve en sağlam terbiyeli kişileridir. Sana bir şey söylediklerinde yalan söylemezler. Onlar, Ebû Bekir es-Sıddîk, Osmân b. Affân ve Ebü Ubeyde b. el-Cerrâh (r.a.e.)’dir.”
Zübeyr b. Abdullah (rh.a.) naklediyor: “Osmân (r.a.) devamlı oruç tutardı, başta bir şekerlemeden sonra geceyi de ibâdetle geçirirdi.”
Muhammed b. Sîrîn (rh.a.) der ki: “Hz. Osmân (r.a.)’ı öldürmek için kuşatmaya aldıkları zaman hanımı: “Onu öldürürsünüz veya bırakırsınız, o zaten bütün geceyi bir rekâtta Kur’ân’ın tamamını okuyarak ihyâ ederdi.” dedi.
Şeyh Ebû Nuaym (rh.a.) diyor: “Hz. Osmân (r.a.)’e mihnetlerle ve belâlarla karşılaşacağı haber verilmişti. Bu belâlardan korku ve şikâyet etmesi söz konusu değildi. Sabırla korkuya, şükürle belâlara karşı koyardı.
Hz. Osman (r.a.), mal varlığıyla Allâh (c.c.)’un rızasına kavuşmuş, servetini infâk konusunda Allâh (c.c.)’un kullarını geçmiştir. Kendisini düşünmemiş, giyiminde ve yemeğinde basit bir hayat tarzı seçmiştir.
(Ebu Nuaym el-Isbehânî, Hilyeu’l Evliyâ, 1.c., 63-86.s.)