Urve, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e gelip konuştuktan ve Hz.
Peygamber         (s.a.v.)’i   dinledikten     sonra     şöyle     dedi:
‘E-Muhammed(s.a.v.), bana söyleyebilir misin? Eğer kav-
minin  işini  bitirir  yani  köklerini  kazırsan,  acaba  Arablar
arasında senden evvel aile ferdlerini ortadan kaldıran var
mıdır? Eğer böyle bir şey yoksa, and olsun ki ben etra-f ında
yüzler  görmüyorum  (Sahabelere  hakareti  îmâ  ede-rek).
Ben burada karmakarışık kişiler görüyorum. Onlar her an
kaçacak  ve  seni  yalnız  bırakacak  gibi  görünüyor-lar’..
Urve’nin  bu  sözlerini  dinleyen  Hz.  Ebûbekir  Sıddîk  (r.a.),
ona  ‘Biz  mi  Resûlullâh  (s.a.v)’i  bırakıp  kaçacağız?’  dedi.
Urve ‘Bu kimdir?’ deyince kendisine onun Ebûbekir olduğu
söylendi.  Bunun  üzerine  Urve  şöyle  dedi:  ‘Nefsimi  elinde
tutana  yemîn  ederim  ki  eğer  daha  önce  bana  bir  iyiliğin
olmamış olsaydı şimdi sana cevâb verirdim’
Urve  durmadan  göz  ucuyla  Hz.  Peygamber  (s.a.v)’in
Sahabelerine bakıyordu. Hz. Peygamber (s.a.v) onlara ne
emretse  hemen  onu  yerine  getirirlerdi.  Hz.  Peygamber
(s.a.v.)’e  ta’zimde  kusur  göstermiyorlardı.  Böylece  Urve,
Hz.       Peygamber          (s.a.v.)’in      yanından        ayrılarak
arkadaşları-na  gitti  ve  onlara  şöyle  dedi:  “Ey  kavim!  And
olsun ki ben krallara; Kayser’e, Kisrâ’ya, Necâşî’ye gittim ve
and olsun ki hiç birisi adamlarından, Muhammed (s.a.v.)’in
ashabın-dan  gördüğü  ta’zimi görmemektedir.  Muhammed
(s.a.v.)   onlara   bir   emirde   bulunsa   derhâl   onu   yerine
getiriyorlar. Abdest aldığı  zaman abdest suyunu getirmek
için nerdey-se birbirleriyle savaşacaklar. Konuştuğu zaman
O (s.a.v.) katında seslerini alçaltıyorlar; ta’zim maksadıyla
ona dik-katli bir şekilde de bakmıyorlar. Muhammed (s.a.v.)
size doğru bir teklif sunmaktadır, onu kabul ediniz.”
Not:Ashâb/ı Kirâm’ın ahlâkı serisinin bir sonraki yazısı 24
Eylüldedir.
(Muhammed Yûsuf Kand hl vî(r.h.), HayâtuSSahâbe, 1.c, 135-136.s)