Sa’d b. Ebî Vakkâs (R.A.), Peygamberimiz (S.A.V.)’in, kendilerini, cennetle müjdelediği on Sahâbî (R.A.)’den birisi olduğu gibi, Peygamberimiz (S.A.V.)’in, kendilerinden râzı olarak ayrıldığı altı Sahâbî (R.A.)’den de, birisi olup Hz. Ömer (R.A.), kendisinden sonra, halîfelik işlerini, onlarla konuşulmasını tavsiye etmişti.
Sa’d b. Ebî Vakkâs (R.A.); arkadaşlarıyla birlikte namaz kıldığı sırada, baskın yapan müşriklerden birisinin, deve çene kemiği ile vurup başını yarmak sûretiyle, Allâh yolunda ilk kan döken ve yine, Allâh yolunda, ilk ok atandı.
Peygamberimiz (S.A.V.)’in, ok atıcı Eshâbı (R.A.)’ndandı. Kendisi, en iyi ok atıcı idi. Uhud Savaşı’nda bin ok atmıştı.
Sa’d b. Ebî Vakkâs (R.A.), o gün, müşriklere ok atarken, Peygamberimiz (S.A.V.):
“-At ey Sa’d! Babam, anam, sana fedâ olsun!”
“-Allâh’ım! Sa’d’in duâsını kabûl et!”
“-Allâh’ım! Sa’d’in atışını, okunu doğrult!”
Allâh’ım! Sana duâ ettiği zaman, “Sa’d’in duâsını kabûl et!” diyerek duâ etmişlerdir.
Sa’d b. Ebî Vakkâs (R.A.), Peygamberimiz (S.A.V.)’in, gözü özü pek Eshâbı (R.A.)’ndan ve yiğit süvârîlerdendi. Piyâdeler içinde bile, atlı gibi savaşırdı.
Servetinin tamamını, Allâh yolunda yoksullara dağıtmak isteyecek kadar da cömertti. Fakat, Peygamberimiz (S.A.V.) tarafından, buna müsâade edilmemiş, üçte ikisini dağıtmak istemişse de, yine müsâade olunmamış, yarısını dağıtmak istemiş, yine müsâade buyrulmamış, ancak üçte birini dağıtmasına müsâade buyurulmuştur.
Sa’d b. Ebî Vakkâs (R.A.), kardeşi Umeyr (R.A.) ile birlikte, Mekke’den Medîne’ye hicret etmiş, Peygamberimiz (S.A.V.)’in yanında Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, (Mekke’yi) Fetih ve diğer bütün savaşlara katılmış, hicretin ellibeşinci yılında irtihâl etmiştir. Allâh, ondan râzı olsun!
(M. Âsım Köksal (Rh.A.), İslâm Tarihi Ansk., C. 3, S. 145-147)