Her canlının yaşayabilmesi için lâzım gelen rızkını takdir buyuran Allâh-ü Teâlâ Hazretleridir. «Rezzâk-ı Âlem» yalnız O’dur. Rızıklarımız da O’nun ilmi, takdir ve irâdesiyledir. Ancak rızkını arayıp bulmak insana aittir. Bir insan helâl ile beslendiği gibi, haram ile de beslenebilir. İnsan öz iradesiyle nasıl isterse, Allâh-ü Teâlâ o suretle yaratır ve verir. Bununla beraber haram ile beslenmeye razı değildir. Helâl yolunu bırakıp da haram suretlerle kazanmalarına rızâsı yoktur. İşte bunun içindir ki, Allah’ın rızâsına uygun iş yapanlar mükâfatlandırılır. Razı olmadığını işleyenler de cezalandırılır. Allah onlara işlerine göre ceza verir. Binâenaleyh haram yiyen bir insan da mutlaka cezasını görür. Rızık için çalışmak da bir ibadettir.
Müslüman rızık endişesi duymaz. O çalışır. Neticeyi Allah (c.c.)’a bırakır. Allah (c.c.) bu dünyada bütün canlıların rızkını verir, inansın veya inanmasın insanların da rızkını ayırt etmeksizin verir. Mü’minlere ise âhirette başka muamele yapacaktır. Âhirette bu dünya gibi aynı muamele yapılmayacaktır. Bu dünyada çalışıp helâl rızık kazanmaya gayret etmemiz lâzımdır.