Zeyd b. Hârise (r.a.)’in anası Su’dü kendi kavmini ziyârete gitmişti. Zeyd de beraberinde idi. Cahiliye devrinde Benî Kayn ibn-i Cişr süvârileri Benî Ma‘n evlerine baskın ettiler. Zeyd (r.a.)’i kapıp aldılar. Anlayışlı bir çocuk idi. Sûk-ı Ukaz’a (Ukaz çarşısına) getirdiler, satılığa çıkardılar. Hâkim ibn-i Huzam ammesi (teyzesi) hesâbına dörtyüz dirheme O’nu satın aldı. Hz. Hadîce de Resûlullâh (s.a.v.) kendisini nikâhladığında Zeyd’i Resûlullâh (s.a.v.)’e hîbe etti.
Kelb kabîlesinden birtakım kimseler hacca gelmişler, Zeyd’i görmüşler, Zeyd onlara kendini tanıtmış onlar da tanımışlar. Bunun üzerine babası Hârise ve birâderi Ka‘b, O’nu kurtarmak için fidyesini alıp yola çıktılar. Mekke’ye geldiler. Peygamber (s.a.v.)’in yanına gittiler. “Ey Muttalib’in Oğlu, Ey Kavmin Seyyidi’nin Oğlu! Siz Allâh’ın Harem-i şerîfinin ehlisiniz. Zahmettekileri kurtarır, esirleri doyurursunuz. Biz sana yanındaki çocuğumuz için geldik. Bize lûtfet ve ihsân et. Takdîm edeceğimiz fidyesini kabûl eyle.” dediler. Peygamber (s.a.v.): “O kimdir buyurdu?” Zeyd b. Hârise, dediler. Bunun üzerine “Haydi çağırın O’nu da muhayyer bırakın. Eğer sizi tercih ederse fidyesiz sizin olsun; yok eğer beni ihtiyar ederse (tercîh ederse) vallâhi ben, beni tercih edene karşı fidyeyi tercih etmem.” buyurdu.
Binâenaleyh çağırdılar, Rasûl (s.a.v.): “Bunları tanıyor musun?” buyurdu, evet şu babam, şu amcam dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: Ben de o bildiğinim sana olan sohbetimi de gördün. Şimdi ya beni tercih et, ya onları. O vakit Zeyd (r.a.) dedi ki: “Ben sana karşı kimseyi tercih edemem, sen benim hem babam, hem amcamın yerinesin.” Buna karşı babası ve amcası, “Yazık sana yâ Zeyd, köleliği hürriyete ve babana ve amcana ve ehli beytine (âile halkına) tercîh mi ediyorsun?” dediler. Zeyd de “Ben bu zâttan öyle şeyler gördüm ki O’na karşı hiç kimseyi tercih edemem.” dedi. Resûlullâh (s.a.v.) bunu görünce onu hicre (taşın üzerine) çıkardı ve buyurdu ki: “Şâhid olun Zeyd benim oğlumdur, bana vâris olacak, ben de ona vâris olacağım.” Bunu görünce babasının ve amcasının gönülleri hoş oldu, memnun olarak dönüp gittiler.
(Hakk Dîni Kur’an Dili, 6.c., 3900.s.)
 
Not: Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)’i tercihinin semeresi olarak, Hz. Zeyd (r.a.), Kur’ân-ı kerîmde ismi geçen tek sahâbe olmak şerefine nâil olmuştur.