Allâhü Te’âlâ, sevgili peygamberini övmek ve O (s.a.v.)’e vermiş olduğu nimetini göstermek için kendisine hitaben, “Şüphesiz sen büyük ahlâk üzere gönderilmişsin.” (Kalem s. 4) buyurmuştur.

Bir kişi Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’ e ahlâktan sordu. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) de: “Affa sarıl, marufu emret ve cahillerden yüz çevir.” (Araf s. 199) âyetini okuduktan sonra: “O ahlâk; gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve zulmedeni bağışlamandır.” (İbn Marduye) buyurdu. Yine Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Ben, ancak ahlâkî fazîletleri tamamlamak için gönderildim.” (Beyhakî) ve “Kıyâmet günü, mizana konan iyiliklerin en ağırı takvâ ve güzel ahlâktır.” (Ebu Dâvûd) buyurdu. Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’ den hangi amelin daha makbul olduğu soruldu. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Güzel ahlâktır.” buyurdu.  Yine Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Allâhü Te’âlâ ahlâk ve hilkâtini güzel yaptığı kimseyi cehennemine yedirmez.(Taberani) buyurdu. Fudayl (rh.a) diyor ki: Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e bir kadın hakkında: “Gündüz oruçlu ve gece uyanıktır, daima ibâdet eder. Buna rağmen komşuları ile iyi geçinmez, onlara çirkin sözler söyler, kötü huylu bir kadındır”, dediler. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Onda hayır yok, o cehennemliktir.” (Hâkim) buyurdu.

Ebûd Derda (r.a) da Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’ in: “Mizana ilk konacak, güzel ahlâk ve cömertliktir.” (Tirmizi) buyurduğunu söyledi.

Allâhü Te’âla imânı yarattığı zaman imân, “Allâhım beni takviye et.” dedi. Allâhü Te’âla da onu güzel ahlâk ve cömertlikle takviye etti.  Yine Resûl-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ahlâk güzelliği Allâhü Te’âlâ’nın büyük ahlâkıdır.” (Taberani)

Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’ e, imân yönünden müminlerin en fazîletlisi kimdir? diye soruldu. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Ahlâkı güzel olandır.” (Tirmizi) buyurdu.

 (İmâm Gazali, İhya-u Ulumiddin, c.3, s.114-117)