Mûsâ bin İmrân (r.a.)’ın bildirdiği bir hadîs-i şerîfte: ‘‘Cennette bir nehir vardır. Ona Receb denir. Sütten beyaz, baldan tatlıdır. Receb ayında bir gün Oruç tutana Allâhü Te’âlâ kıyâmet günü o nehirden su verir.’’ buyuruldu. (Buhari)
Mâzenî, Hüseyin bin Alî (r.a.)’dan bildirir: “Receb ayında oruç tutunuz. Zîrâ Receb Allâhü Te’âlâ’dan tevbedir.” Selmân-ı Fârisî (r.a.)’ın bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Bir kimse Receb ayında bir gün oruç tutsa, o kimse sanki bin yıl oruç tutmuş, bin köle âzâd etmiş gibi sevâba kavuşur. Ve bir kimse Receb-i Şerîf’te az bir şey sadaka verse, bin altın sadaka vermiş gibi sevâp alır. Bedenindeki her kılı için bin sevâp yazılır. Derecesi bin kat yükselir. Bin günâhı yok olur. Her günkü orucu ve verdiği her sadakası için bin hac ve bin umre sevâbı yazılır. Cennette ona bin ev, bin köşk ve bin hücre yapılır. Her hücrede bin bölüm ve her bölümde çok güzel hûrîler bulunur.” (Buhari)
İhlâs Sûresi’ni günde 11 def‘a okumak tevhîd (la ilâhe illallâh), istiğfâr ve salevât-ı şerîfeyi ihmâl etmemek lâzımdır. Abdullâh b. Zübeyr (r.a.)’dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte: “Bir kimse, Receb ayında (şehrü’l-esem olan) bir mü’mini bir sıkıntıdan kurtarsa, Allâhü Te‘âlâ o kimseye Firdevs’te gözünün görebileceği yükseklikte bir saray verir. Receb’e ikrâm ve hürmet ediniz. Zîrâ Allâhü Te‘âlâ da size bin çeşit kerâmetle ikrâm, ihsân eder.” buyurmaktadır. (Buhari, Müslim)
Bir ihtiyâr, Nebî (s.a.v.)’in Receb Ayı’nın fazîleti hakkındaki beyânlarından sonra: “Yâ Resûlallâh (s.a.v.)! Ben ihtiyârım, Receb ayının hepsini tutamam.” dediğinde: “Sen Receb’in evvel günü, ortası ve âhir günü oruçlu ol, cümlesini oruç tutmuş gibi olursun.” buyurmuşlardır. (Tirmizi)
Receb Ayı’nda iki fazîletli gece vardır. Bu gecelere kandil denir. Receb-i Şerîf’in ilk Cumâ Gecesi’ne Regâib Gecesi, yirmi yedinci gecesine de Mi‘râc Gecesi denir.
(Hz. Gavs-ı A’zâm Seyyid Abdülkâdir-i Geylanî (k.s.), Üç Aylar ve Fazîletleri)