Resûlullâh (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Ramazân ayında, başka ümmetlere verilmeyen, sâdece ümmetime beş şey ihsân edilmiştir. Bu beş ihsân şudur: 1) Oruçlunun ağız kokusunun, Allâh katında miskten daha güzel olması; 2) İftâr vaktine kadar, meleklerin ümmetimin bağışlanmalarını istemeleri; 3) Şeytânların, ümmetimi azdırmaması için bağlanmaları; eğer şeytânlar bağlarından kurtulmuş olsalardı, hiç kimse onlardan kurtulamazdı. 4) Allâh-ü Teâlâ’nın her gün cenneti süsleyip ona: “Bu şekilde olunca sâlih kullarım sana geldiklerinde onlardan ezâyı yükü alırsın!” diye emretmesi; 5) Ramazân ayının son gecesi ümmetimi bağışlamasıdır.”

Nebî-yi Ekrem (S.A.V.) Efendimiz’e soruldu: “-Son gece Kadir Gecesi midir?” buyurdular ki: “-Kadir Gecesi değildir; ancak bir işçi işini bitirince ücretini alır.”

Ebû Hüreyre (R.A.) şöyle rivâyet ediyor: “Resûlullâh (S.A.V.) Efendimiz, Ashâbı (R.A.)’ü müjdelerler ve buyururlardı: “-Size mübârek bir ay olan Ramazân geldi. Allâh-ü Teâlâ size, bu ayın orucunu farz kıldı. Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları da kapatılır, şeytân tâifesi demire vurulur. Onda bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi vardır.”

Heyseme (R.H.)’den naklen: “Büyükler şöyle derlerdi: Ramazân-ı Şerîf’te yapılan ibâdetler, gelecek Ramazân-ı Şerîf’e; hacc zamanında yapılan ibâdetler, gelecek hacc’a; cum’a namazındaki ibâdetler, gelecek cum’a’ya; cemâatle kılınan vakit namazı da ondan sonraki vakit namazına kadar işlenen günahlara keffâretdir. Amma büyük günah işlememek kaydıyla.” Hz. Ömer (R.A.), Ramazân-ı Şerîf gelince şöyle derdi:

“-Merhabâ! Günâhlarımızı temizleyen mübârek ay!”

(Fakîh Ebû’l-Leys Semerkandî (R.H.), Tenbîhü’l-Gâfilîn, S. 371-372)

Bir Yorum Bırak