Ramazan ayında ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasîb olur. Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer. Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allâhü Te’âlâ’nın râzı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhireti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur’ân-ı Kerîm, Ramazânda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazân-ı Şerîf’te, iftârı erken yapmak, sahûru geç yapmak sünnettir. Resûlullâh (s.a.v.) bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi. İftârı geciktirmeden yapmanın ve sahûru (biraz ihtiyat müddeti bırakarak) geciktirmenin hikmeti, insanın aczini anlaması, yiyip içmeye ve dolayısı ile herşeye muhtâç olduğunu göstermekdir. İbâdet etmek de zâten bu demekdir. Hurma ile iftâr etmek sünnetdir. (İftardan önce “Allâhümme leke sumtü ve bike âmetü ve ‘aleyke tevekkeltü ve ‘alâ rızıke eftârtü ve li savmi ğadin neveytü fa’ğfirlî mâ kaddemtü vemâ- ahhartü.” duasını okumak, terâvîh kılmak ve hatim okumak sünnettir.
İbn, Mes’ud (r.a.)’dan rivâyetle, Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Ramazan ayı yaklaştı. Eğer kullar ramazan ayında neler olduğunu bilselerdi, onun bir yıl olmasını isterlerdi.”
(İmam-ı Rabbânî, Mektûbat, 41. Mektup)
SORU: Ramazan-ı Şerifte lokanta, çay bahçesi gibi yerleri çalıştırmak ve buralarda çalışmak caiz midir?
CEVAP: Ramazan-ı Şerif Müslümanların en mukaddes ayıdır. Bu ay, her mü’minin hürmet etmesi gereken bir aydır. Hatta bir kimse yolculuk veya kadın aybaşı gibi bir halde olursa halkın gözü önünde yemek yememesi gerekir. Ramazan-ı Şerifte lokanta açıldığı takdirde mazereti olan kimseler yiyebilecekleri gibi mazereti olmayan kimseler de gelip yiyebilecekleri için bu kimselere yemek yedirerek lokanta sahibi ile orada çalışan işçiler günaha girmiş olurlar.
(Halil Günenç, Güncel Meselelere Fetvalar)