Pratik Fıkıh Bilgileri: Namaz
Pratik Fıkıh Bilgileri: Namaz başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Cemaate yetişmek için sabah namazının sünneti terk edilebilir mi?
Sünnetler içerisinde en kuvvetlisi, sabah namazının farzından önce kılınan iki rekâtlık namazdır. Çünkü bu namazla ilgili olarak, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) bu namazın çok daha faziletli olduğuna dair, diğer nafile namazlar hususunda söylenmeyen sözler varid olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Sabah namazının iki rekâtı, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” buyurmuştur. (Müslim)
Herhangi bir farz namaz için ikâmete başlandığında veya imam namaza başladığında nafile namaz kılmak mekruh olup, cemaate katılmak gerektiği hâlde, faziletinden dolayı sabah namazının farzından önce kılınan iki rekâtlık sünnet bundan istisna edilmiştir. İmkân olduğunda bu faziletin kaçırılmaması gerekir.
Bu itibarla bir kimse cemaatle kılınan sabah namazının farzının son rekâtına veya bazı görüşlere göre teşehhüdüne yetişebileceğini düşünüyorsa, sünneti kılmalıdır. Buna mukabil kişi, sünnetle meşgul olduğu takdirde farzın tamamını kaçıracağından endişe ederse sünneti terk ederek cemaate katılması gerekir
(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtar, c.2, s.510-511)
SUAL: Hanefî mezhebinde kazâ namazı borcu olan evvâbin ve teheccüd namazlarını kılabilir mi?
CEVAP: Üzerinde ister az, ister çok, kaza borcu olan kimselerin, gerek farz namazlarla birlikte kılınan revâtib sünnetlerini, gerek Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in kılınmasını tavsiye buyurduğu terâvih, teheccüd, tesbih, duhâ, tahiyyetü’l-mescid, evvâbîn… gibi diğer sünnetleri kılmaları, -bu yüzden kaza borçlarının ödenmesi gecikmiş olsa bile-, efdal görülmektedir. Sünnet olmayan mutlak nâfile namaz kılmak da haram veya mekruh olmayıp; câiz ise de bunların yerine kaza kılmak efdaldir.
(Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli)