Allahü Teâlâ bütün peygamberlerine ihsan ettiği fazîlet ve kerâmetin tamamını Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz’e fazlasıyla ihsan buyurmuştur. (Şifâ-i Şerif 1/130) Zira, bütün peygamberler tarafından getirilen mûcizeler, Peygamberimiz (s.a.v.)’in nûruna bağlı olarak onun himmetiyle gösterilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) bütün  âlemleri aydınlatan güneş, diğer peygamberler o güneşten nur alıp eşyayı aydınlatan yıldızlar gibidir

  • İdris (a.s.)’ın emriyle bulutlar istediği yere gelip gittiği gibi, Peygamberimiz (s.a.v.)’de Tâife giderlerken emri üzerine etraftaki bulutlar gelerek gölge oldular.
  • Nuh (a.s.)’ın kavmi, beldelerinde bulunan taşların toprak olamsını istemiş, taşlar toprak olmuştu. Peygamberimiz (s.a.v.) huzuruna gelip köylerinin darlığından şikâyet eden Akik ahâlisini isteği üzerine, o beldeye gidip işâret buyurdular. Bunun üzerine taşların tamamı toprak oldu, arazileri genişledi bereket hâsıl oldu.
  • Salih (a.s.)’ın kavmi, taştan, yavrusuyla birlikte bir deve çıkmasını istemişlerdi, Salih (a.s.) duâ etmiş, taş yarılmış, içinden bir dişi deve ile yavrusu çıkmıştı. Ancak, o kavim yine iman etmemiş, deve ile yavrusunu öldürdüklerinden hepsi helâk olmuşlardı. Peygamberimiz (s.a.v.)’de, seferde iken Zeyd bin Eslem’in devesi kaybolmuştu, duâ buyurdular. Dağda bulunan bir taş yarıldı, içinden Zeyd’in devesine benzer bir deve çıktı Zeyd’e teslim edildi.
  • İbrahim (a.s.)’ın duâsı bereketiyle Allahü Teâlâ ölü kuşları diriltmişti.

Benî Temim kabilesi, Peygamberimiz (s.a.v.)’e gelip ellerindeki ölü bir kuşu gösterip: “Bu kuşu diriltirsen iman ederiz” dediler. Efendimiz kuşu mübârek ellerine alıp “Bismillâhirrahmanirrahîm” diyerek uçurdu. Benî Temim kabilesi de iman ettiler.
(Harputî , Kasîde-i Bürde Şerhi s.18-91)