Abdullah b. Selâm (r.a.) der ki: “Resûlullah (s.a.v.), Medine’ye geldiği zaman, halk O (s.a.v.)’na üşüştü. (Resûlullah, geldi) denilince, O (s.a.v.)’nu görmek için ben de halkın arasına karıştım. Resûlullah (s.a.v.)’ın yüzünü görünce, anladım ki: O (s.a.v.)’nun yüzü, yalancı yüzü değildi!
Resûlulah (s.a.v.)’dan ilk işittiğim söz:
(Ey insanlar! Selâmı, selamlaşmayı yayınız! Ye­mek yediriniz! Akrabalık haklarını gözetiniz! Halk uyurken siz namaz kılınız. Selâmetle Cennete gi­rersiniz!) sözü idi.
Selâmın Sevişme ve Kaynaşmaya Sebep Olu­şu:
Peygamberimiz (s.a.v.)in, Medine’ye gelir gel­mez selamlaşmayı tavsiye etmesi, bunun Müslü­manlar arasında tanışma ve kaynaşmaya biricik sebep oluşundandı.
Nitekim, bir gün Peygamberimiz (s.a.v.), “Var­lığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki: Siz iman etmedikçe Cennete giremezsiniz! Birbirinizi sevmedikçe de gerektiği gibi iman etmiş olmazsınız.
Ben, sizi, yaptığınız takdirde sevişebileceğiniz bir şeye kılavuzlayayım mı?” demiş.
“Evet, Yâ Resûlullah! Kılavuzla!” dedikleri za­man, “Selâmı aranızda yayınız!” buyurmuşlardır.
Asım Köksal, İslam Tarihi, c.8, s.49