Berâ b. Azib der ki: “Resûlullah (s.a.v.), ba­na yatacak yerine varacağın zaman, namaz için abdest aldığın gibi, abdest al; sonra sağ yanının üzerine yat ve sonra da “Allahım, kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. Sırtımı sana dayadım. Ben senin azabından korkar, rah­metini umarım. Senden, senin rahmetinden baş­ka sığınılacak yok, Senin azabından korunulacak yok. Ancak Senin rahmetine sığınılır, ancak Senin rahmetinle kurtulunur. Ben senin indirmiş olduğun kitabına ve göndermiş olduğun Pepgamberine inandım.” de! O gecede ölürsen, İslâm fıtratı üzere ölür­sün.”
Yine rivayete göre: Peygamberimiz (s.a.v.): “Sizden biriniz geceleyin döşeğinden kalktıktan sonra, ona dönüp yatacağı zaman, onu izarının eteği ile üç kere çırpsın. Çünkü kendisinden son­ra neler olduğunu, nelerin gelip yatak üzerinde yerini aldığını bilemez. Döşeğine yattığı zaman sağ yanının üzerine yatsın. Yanını döşeğe koy­duğu zaman da “Allah’ım seni tesbih ve tenzih ederim. Ya Rab! Yanımı, döşeğe senin izninle koydum. Senin isminle de kaldırırım. Eğer ru­humu tutar, alıkorsan, ona rahmet ve mağfiret ihsan buyur. Eğer geri salarsan salih kulları­nı koruduğun gibi onu koru.” Uyandığı zaman da “Hamdolsun Allah’a ki, beni cesedimde afiyetli kıldı. Ruhumu bana geri çevirdi. Ve zik­ri için bana izin verdi,” desin.»
(M.A. Köksal – İslâm Tarihi C. 11, Sh.: 395)