«Sen kitap ehli olan bir kavme gidiyorsun. Onları Allah’tan başka ilâh olmadığına, benim de Resûlullah olduğuma şehadet getirmeğe davet et. Eğer bu hususta sana itaat ederlerse sakın mallarının en kıymetlilerini alma.
Eğer sana bu hususta itaat ederlerse kendi­lerine bildir ki: Allah onlara hergün ve gecede beş vakit namaz farz kılmıştır. Allah onlara zen­ginlerinden alınıp fakirlerine verilecek bir zekât farz kılmıştır.
Mazlumun duasından sakın! Çünkü bu dua ile yüce Allah arasında perde yoktur.»
***
Başka bir vakit, Muaz b. Cebel (r.a.): «Ya Re­sûlullah! Bana tavsiyelerde bulun.» dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.): «Her ne halde ve nerede olursan ol Allah’tan kork» buyurdu.
Muaz (r.a.): «Bana tavsiyeni artır.» dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.): «Günahın arkasından hemen haseneyi yetiştir ki, onu yok etsin» buyur­du.
Muaz (r.a.): «Bana tavsiyeni biraz daha art­tır.» dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.): «İnsanlara güzel ah­lâkla muamele et. Ey Muaz! Sen ki kitap ehli bir kavim üzerine gidiyorsun. Onlar senden cennetin anahtarının ne olduğunu soracaklardır. Onlara (Cennetin anahtarı; Lâ ilâhe illallâhü vahdehü lâ şerike leh) de.» buyurdu.