Şu âyeti kerîmeler O (s.a.v.)’nun şefkat ve merhametinin, güzel ahlâkını dile getirmektedir:
«Andolsun ki, Allah’ın Resul (s.a.v.)’ünde Allah (c.c.)’ı ve âhiret gününü umanlar ve Al­lah (c.c.)’ı çokça zikredenler için güzel bir ör­nek vardır.» (Ahzâb. 21)
«Gerçekten sen, pek büyük bir ahlâk üzere­sin.» (Kalem, 4)
«Sen kaba ve katı yürekli olsaydın onlar se­nin etrafından dağılıp giderlerdi.» (Âl-i İmran, 159)
«Size kendinizden bir peygamber geldi ki müşkilât çekmeniz O’na pek ağır gelir, üzerini­ze son derece titizdir. Bütün mü’minlere gayet şefkatli ve merhametlidir.» (Et-Tevbe, 128)
Yine Hz. Âişe (r.a.) validemiz O (s.a.v.)’nun hakkında:
«Hz. Peygamber (s.a.v.) hiç kimseyi azarlamazdı, kendisine fenalık edenlere fenalıkla mukabele etmezdi. Kendisine yapılan fenalıklara göz yumar, faillerini affederdi. Bir kimse hakkında iki şıktan birini seçmek durumunda kalın­ca günaha düşmemek şartı ile en şefkatli olanı tercih ederdi. İlâhî emirlere isyan edenlere müs­tahak oldukları cezayı verirdi.» (Buhari, Müs­lim, Ebû Dâvud)
Allah (c.c.)’ın Resulü (s.a.v.) hiç bir müslümanı ismiyle lanetlememiş, hiç bir kadını, köle, cariye, hizmetçi ve hayvanı dövmemişlerdir.
Hiçbir şahsın da haram olmayan isteğini reddetmemişlerdir. (Buharı, Müslim, Ebü Dâvud)
(Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in Yüce Ahlakı)