O (S.A.V)’nun hayatı, O (S.A.V)’nun bütün ilâhi emir­leri harfiyyen yerine getirdiğinin şahididir.
O (S.A.V), felâketlere, hezimet ve musibetlere sabre­der; lütuf ve nimete erince de şükrederdi. Resûl-i Ek­rem (S.A.V) bu iki vasfı eşit olarak hâizdi.
Kur’ân’da O (S.A.V)’na sabretmeyi emretmektedir.
“Peygamberlerden şeriat sahiplerinin sabrettiği gibi sen de sabret. (Ahkâf, 35) O (S.A.V) da bütün sıkıntılara, Allah (c.c.)’a dayanarak sabretmiştir.