Resûl-i Ekrem (s.a.v,) Hazretleri, giyinişlerinde muayyen bir tarz takip etmez; izâr, ridâ, gömlek ve cübbeden ne bulurlarsa onu giyerlerdi. Sade giyinmeyi severler, yeşil elbiseden hoşlanır ve ekseriya beyaz giyerlerdi. Habeş Kralı Necâşî’nin gönderdiği çoraplar, Resûlullah (s.a.v.) tarafından kullanılmıştır.
Bazen işleme kaftan giydikleri de olurdu. Beyaz tenlerine çok güzel yakışan atlastan bir kaftanları vardı. Elbiselerini topuklarından aşağı uzatmazlardı. İzan ise daha yukarıda olurdu. Sarığının taylasanını omuzları arasına sarkıtırlardı. Zaferan ile boyanmış bir de çarşafı vardı ki yalnız bunun içinde namaz kıldığı da olurdu.
Bazı rivayetlere göre Allah’ın Resulü (s.a.v.) Hulle-i Hamrâ denilen, üzerinde kırmızı çizgiler bulunan Yemen kumaşı kullanırlardı. Umûmiyetle keçi kılından örme elbiseler giyerlerdi. Resûlullah (s.a.v.)’ın irtihâlini müteakip Hz. Âişe (r.a.) O (s-a.v.)’nun son dakikaları esnasında giydikleri elbiseyi halka göstermişti. Bunlar yamakh bir örtü, el dokuması sert bir entariden ibaretti.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in ayakkabıları sandal şeklinde olup, bağlanıp bu suretle ayaklarını tutarlardı.
Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Yüce Ahlâkı, s. 14-15