İmâm Buhârî şu hadîsi rivâyet eder: “Efendimiz (s.a.v.) Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi büyük, küçük işlerimizin hepsinde bize istihâre duâsını talim ederek buyururdu: “Kişi bir işe kalben azmettiğinde (yatmadan önce) farzlardan gayrı iki rekât namaz kılsın ve sonra şöyle duâ etsin: “Allâhümme innî estehîrüke biilmike ve estakdiruke bikudretike ve es’elüke min fadlike’l-azîm, feinneke takdiru velâ akdiru ve ta’lemü velâ a’lemü ve ente allâmü’l-guyûb. Allâhümme in kunte ta’lemü enne hâzel emre hayrun lî fî dînî ve meâşî ve akıbeti emrî, ev kale âcili emrî ve âcilihi fekdurhü lî ve yessir lî, sümme bârik fîhi li, ve in künte ta’lemü enne hâzel emre şerrun lî fîdînî ve meâşî ve akıbeti emrî, ev kale âcili emrî ve âcilihi fasrifhü annî vasrifnî anhü, ve kaddir lî’1-hayre haysü kâne, sümme ardınî bihi, kale: Ve yüsemmî hâcetehü”.
Türkçe anlamı: “Allâhım! Senin ilminle Senden hayırlısını istiyorum. Kudretinden güç istiyorum. Büyük fazîletinden istiyorum. Çünkü sen, güçlü ve kudretlisin, ben ise zayıf ve âcizim. Sen bilirsin, ben ise bir şey bilmem. Çünkü sen, gayb âlemini en iyi bilensin. Allâhım! Eğer yapacağım işin, bana, dinime, dünya ye ahiretime bir hayrı olacaksa bunu bana kısmet et ve kolaylaştır. Ve yine bu işi bana hayırlı ve mübarek kıl. Bu azmettiğim iş, şâyet bana, dinime, dünya ve ahiretime şer getirecekse onu benden, beni de bu işten uzaklaştır. Nerede olursa olsun bana hayrı kısmet et. Sonra nefsimi takdir buyurduğun hayra razı kıl”.
Hz. Câbir (r.a.) demiştir ki: “İstihâre eden kişi, duânın “bu iş” diye zikredilen her yerinde hacetini adıyla anar.”(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.154-155)
youtube.com/watch?v=ytwu9fVAh18&feature=youtu.be