Osmanlılar’ın Yükseliş Çağında Türk Savaş Taktiği

Osmanlılar’ın Yükseliş Çağında Türk Savaş Taktiği başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Türk ordusunun, çok defa kendinden kalabalık bağlaşık Avrupa ordularını yendiğini yazanlar tarihler, bu zaferleri, Türk askerinin kahramanlığının ötesinde bir açıklamaya bağlamak lüzumunu duymamışladır. Hâlbuki Osmanlı Cihan İmparatorluğu’nun kurulmasını sağlayan bu zaferlerin sırları, sanıldığından daha girifttir.
Osmanlı Türkleri’nin yükseliş çağlarında bir savaşın, önce siyasi hazırlığı yapılırdı. Savaşılacak devlet ve çok defa devletlerin jeopolitik durumları göz önüne alınır, bağlaşıklarından ayrılmaya çalışılır, büyük bir diplomatik gayret sarf edilirdi. Bu, çok dikkat ve incelik isteyen bir işti. Çünkü Türkiye İmparatorluğu bazen, Fâtih Sultan Mehmed zamanında olduğu gibi, 20 küsur devletle birden savaş hâlinde bulunurdu.
Savaşılacak kuvvetlerin hesabı iyice yapıldıktan sonra, Türk ordusunu savaşa hazırlama çalışmalara başlardı. Türk ordusu, daima savaşa hazır, meslekleri askerlik olan bir kitleden müteşekkil bir kuruluştu. Ancak orduyu, toplama ve savaş alanlarına götürmek meseleleri önemliydi. Ne kadar kuvvetin ne zaman ve nerede yığınak yapacağı ve hangi yolların geçileceği kararlaştırılırdı.
Türk ordusunun vasıflarına sahip bir ordu, düşman pek üstün olmadığı takdirde, daima zafer kazanacak bir orduydu. Avrupalılar’ın XVI. Yüzyıl strateji kaideleri “toplanmak, yavaş ve az yürümek, uygun yerde durup beklemek”ti. Türkler’in strateji kaideleri ise, şimdiki kaidelere daha uygun olup “çabuk toplanmak, mümkün olabilen hızla yürümek, düşmanı hemen yakalayıp yok etmek”ten ibarettti.
Türk ordusunda askerlik bir meslekti. Yani savaş çıkınca asker toplanmaz, bu işi meslek seçmiş ve devletçe belirli yerlere yerleştirilmiş maaşlı veya tımarlı muharipler toplanırdı. Sulh zamanında talim ve terbiye çok sıkı tutulurdu. Osmanlı Türkleri’nin yükselme çağlarında yaptıkları savaşlar, XVIII. ve XIX. Asırlarda Büyük Friedrich, Napolen gibi büyük Avrupalı komutanların yaptıkları savaşlardan gerek alınan sonuçlar, gerek savaşa katılan kuvvetlerin sayısı bakımından daha büyük ve önemlidir.
(Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, s.115-118)