Oruç ile mükellef olabilmek için İslâm, akıl ve bulûğ şarttır. Şu kadar var ki âkil ve mümeyyi olan bir İslâm çocuğunun orucu bir nafile olarak sahih; olur.
Orucun edasının farz olabilmesi için sıhhat ve ikamet şarttır. Hasta ve misafir olan kimseler tutamadıkları oruçları daha sonra kaza ederler.
Tutulan bir orucun sahih olabilmesi için niyet, kadınların da hayiz ile nifastan tahareti şarttır. Hayız veya nifas halinde bulunan bir kadının oruç tutması sahih olmaz. Ramazan orucunu bilahare kaza etmeleri lâzım gelir.
Orucun vakti:
Orucun vakti, ikinci fecirden güneşin batmasına kadar olan müddettir. Bu vakit takvimlerde imsak saati olarak gösterilmektedir.
(Ö. N. Bilmen, İslam İlmihali, Sh. 277)
Fıkh’ul-Ekber’den:
Biz Allâh-ü Teâlâyı kitabında (Kur’an’da) kendisini bütün sıfatlarıyla vasf ettiği gibi gerçekten tanırız. Hiç bir kul Cenâb-ı Hakk’a, O’na lâyık olduğu tam bir surette, ibâdet etmeye muktedir olmaz. Şu kadar ki o, (Allah’a) -kitabında ve peygamberinin sünnetinde nasıl emrolunduysa- o emir(ler)e göre ibâdet eder.
Amellerden (ya’ni ibâdetlerden) her hangi bir amelin içine rivâ girerse bu, o (amelin) ecrini iptal eder (yok eder). Ucub (kendini beğenme) de böyledir.