(KEFFÂRET GEREKTİRENLER VE GEREKTİRMEYENLER)
Oruç, niyetli olarak gündüzleyip yemek, içmek ve cinsî
münasebetten sakınmak demektir. O halde oruçlu, unutarak
yer, içer ve cima yaparsa orucu bozulmaz. Eğer (gündüzle-
yin) uyuyarak ihtilâm olursa veya bir kadına bakarak menisi
akarsa, yağlanırsa, kan aldırırsa veya gözüne sürme çekerse
veya hanımını öperse orucu bozulmaz. Eğer öpmekten veya
ellemekten menisi akarsa günü gününe orucunu kaza eder.
(Keffâret lâzım gelmez) Nefsinden emin olunca öpmekte beis
yoktur. Eğer emin değilse mekruhtur.
Eğer kişi zorla ve elinde olmayarak kusarsa, orucu bozul-
maz. Eğer isteğiyle ağız dolusu kusarsa kaza etmesi lâzımdır.
(Keffâret lâzım gelmez)
İradesiyle bir insanı ön veya arkadan cima eder, gıda veya
deva alıp bir şeyi yer veya içerse orucunu günü gününe kaza
etmekle beraber zıhar kefareti gibi bir keffâret verecektir.
Ramazan haricinde ifsat edilen oruç için keffâret yoktur. Ar-
kasından şırınga ile ilâç veya burun yoluyla herhangi bir sıvıyı
alan veya kulaklarına bir şey akıtan veya karnın derinliğine
veya dimağa doğru inen bir yarayı tedavi ederken, karnına
veya dimağına ilâç kaçan bir kimsenin orucu bozulur. (Kaza
eder, fakat keffâret lâzım gelmez).
Eğer kadının başka imkânı varsa, çocuğu için yemek çiğ-
nemesi mekruhtur. (Şekersiz, kokusuz) sakızın çiğnenmesi
oruçlunun orucunu bozmaz, fakat mekruhtur. Ramazan’da
hasta olan kişi, oruç tutmakla hastalığının uzamasından kor-
karsa, orucunu bozar, bilâhare kaza eder. Eğer misafir orucu
tutmaktan zarar görmezse, oruç tutması daha iyidir, fakat ye-
yip sonra kaza etmesi de caizdir.
Hâmile ve süt veren hanımlar evlâtlarından (veya kendi-
lerinden) korktukları zaman oruçlarını bozar, bilâhare kaza
ederler, kendilerine fidye (keff âret) düşmez. Oruç tutmaya
gücü yetmeyen ihtiyar orucunu bozar, keffâretlerde yedirdiği
gibi, her gün için bir miskini doyuracaktır.
(Ebu’l Hasan Kuduri, Kudûri Tercümesi, s. 289)