Herhangi bir oruca kalben niyet kâfidir. Oruç için sahura kalkması da niyettir. Fakat niyetin dille yapılması menduptur. Ramazan-ı Şerifte her gün için ayrı ayrı niyet şarttır. Çünkü hergün müstakil bir ibadettir. “Ramazan orucunu tutmaya niyet ettim” denilmesi efdaldir.
Akşam ezanı okunduktan sonra da ertesi günün orucuna niyet yapılır. Niyet kuşluk vaktine kadar yapılabilir.
Niyet ederken “Yarınki Ramazan-ı şerif orucunu tutmaya niyet ettim” denilmesi efdaldir.
Teravih namazı, Ramazan-ı şerife mahsus 20 rekattan ibaret olup bir sünneti müekkededir. Peygamber (s.a.v.) ile Hülafe-i Raşidin Hazeratı her Ramazan devamlı kılmışlardır. Cemaatla kılınması da bir sünneti kifayedir. Mescidlerin ve cemaatın faziletine nail olmak için camilerde cemaatle kılınması daha iyidir. Her iki rekatta bir selâm vermek suretiyle on selâm ile bitirmek efdaldir. Dört-sekiz-on ve yirmi rekâtta bir selâm ile de bitirebilir.
Teravih vaktin sünnetidir, orucun sünneti değildir. Binaenaleyh hasta ve yolcu gibi filhal oruç tutmakla mükellef olmayanlar içinde Teravih namazı kılmak sünnettir.
(B. İslâm İlmihah – Ö.N.Bilmen)
***