İslâm dünyasında beşinci halife diye anılan Ömer b. Abdülaziz zamanında hilâfet müessesesi kuvvet bulmuş ve Dört Halife devrindeki canlılığına kavuşmuştur. Bu canlılığı sağlayabilmek için Ömer b. Abdülaziz, önceki kötü idarecileri görevden uzaklaştırmış ve ümmet içinde takvasıyla ve vazifeye “ehil” oluşuyla tanınan kimseleri iş başına getirmişti. Ömer b. Abdülaziz, İslâm toplumunun arzulanan bir şekilde olması ve Allâh (c.c.)’un emirlerinin bu cemiyette tatbîk edilmesi için, elinden gelen gâyreti göstermiştir. Onun kısa hilâfeti döneminde İslâm toplumunda köklü anlayış değişiklikleri meydana gelmiştir. Bilindiği gibi İslâm dünyasında Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadislerinin tedvini onun emri iledir. Daha önce dağınık bir şekilde bulunan hadislerin toplanması için ilk defa valilerine emirler yazan odur. Bu bakımdan hadis tarihi, tedvin işini ona borçlu olduğunu belirtmekle bir hakşinâslık örneği vermiş olmaktadır. O, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadislerine o kadar düşkündü ki, çöllerde yaşayan insanlara bile hadis öğretmek için görevliler tayin eder, böylece Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadislerinin her tarafta bilinip yayılmasını sağlardı.
Ömer b. Abdülaziz, diğer konularda olduğu gibi, emrindeki insanlara karşı davranışlarında da adâlet ve merhameti elden bırakmazdı. Onun, “İyiliği emredip kötülükten sakındırmak” konusunda her türlü gayreti sarfettiği de kaynakların sözbirliğiyle verdiği bilgiler arasındadır. O, Allâh (c.c.)’dan korkan ve takvâ sahibi bir kimse idi. Her hareketinde i’tidalli davranan Ömer b. Abdülaziz’in gençliği zenginlik ve bolluk içinde geçmişti. Fakat iş başına geçtikten sonra her zaman düşünceli ve çok az yemek yiyen bir kimse olmuştur. Hanımı Fâtıma, onun kadar oruç tutan ve namaz kılan kimseyi görmediğini söyleyerek, halife Ömer b. Abdülaziz’in durumunu ve Allâh (c.c.)’un emirleri karşısındaki tavrını ortaya koyar. (rahmetullahi âleyh) (Büyük İslâm Tarihi, c.2, s.405-408)