Kan, akıcı ve şer‘an kirli bir sıvıdır. Damardan alınması yada akıtılması câizdir. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hacamat yaptırdığı (kan aldırdığı) ve hacamat yapana ücret ödediği sâbittir. (İbn Hacer el-Askalani, Fethu’l Bârî)
Kan bir organ olmayıp küçük abdest yada gözyaşı gibi vücûdun bir parçasıdır. Kanın satılması, şer‘an necis olan şeylerin satılmasının câiz olmamasına binâen câiz değildir.
Organ, insan bedenini olusturan şeyler ve onlardan neş’et eden şeylerdir, şeklinde ta‘rif edilmez. Organ; kesip koparıldığında tekrar türemeyen vücûd parçasına denir. (İbn Hacer, Serhü’l-İrşâd)
Dişler, tırnaklar da uzuvdur. Kan, idrar, gözyaşı gibi şeyler uzuv değildir. Saç uzuv değilse de kesilmesine cevâz verilmiş ama bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmıştır. Etin de aynı kemik gibi uzuv oldugu Ebû Hüreyre (r.a.)’ın naklettiği; “Kim mü’mine bir kadını âzâd ederse her uzvuna karşılık onun bir uzvunu Allâh (c.c.), cehennemden âzâd eder. O derece ki cinsel organına karşılık cinsel organını cehennemden âzâd eder.” (Müslim) Hadîs-i Şerîfi ile sâbittir.
Vücûddaki ârızâlı organların işlevini görebilecek yapay bir organ edinilmesi câizdir. Sahâbîden Arfece b. Es‘âd (r.a.)’ın nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisine yapay bir burun edinmesi için izin vermiştir. (Nevevî, Serhu’l Mühezzeb)
Organ naklini gerçekleştiren, doktor da, organ bagıslayan da günâhkardırlar. (İbn Âbidîn) Doktor haram bir şeyle tedâvî yaptığı için, organ bağışlayan da haram bir fiili işlediği için günâhkardır. İslâmi hükümlerinin uygulandığı bir ülkede hâkim tarafından ta‘zir edilirler. Bu fiilin âhirette ayrıca bir cezâsı daha vardır. Tevbe kapısı ise her zaman açıktır.
Öldükten sonrası için organlarını bağışlamak günâhtır. Vâsiyet ise şer‘an geçersiz olup uygulanmaz. Mirasçıların ölünün bedeni üzerinde bağışlamak yetkileri yoktur.
Cenâzenin morga kaldırılması câiz değildir. Aynı şekilde definin geciktirilmesi de câiz degildir.
(Muhammed Önder, İslâm Fıkhında Organ Naklinin Hükmü, s. 80)