Hz. Ömer (r.a.) geceleri dolaşır, halkın durumunu
kontrol ederdi. Hz. Ömer (r.a.), Medîne’ye geldiği bir
zamanda çölde tek bir çadırda bir kadın görmüştü ve
kadına sormuştu: «Ömer hakkında ne düşünüyorsun?»
Kadın: «Allah (c.c), Ömer’in belâsını versin. Bütün reisliği
müddetinde beş para almadım.» dedi. Hz. Ömer (r.a.):
«Sen böyle uzak yerde ayr ı yaşarken, Ömer seni nereden
bulsun?» deyince kadın: «Beni bulamayacaksa niçin
devletin başına geldi?» dedi. Bu söz Hz. Ömer (r.a.)’i o
kadar üzdü ki gözleri yaşardı.
Bir gün Hz. Ömer (r.a.), Medine’den üç mil mesafede bir
kadına tesadüf etmişti. Üç çocuğu ağlıyordu ve tencere de
ocakta idi. Hz. Ömer (r.a.), çocukların niçin ağladıklarını
sordu. Kadın da, iki günden beri çocukların aç olduğunu ve
çocukları aldatmak için tencerede su kaynatmakta
olduğunu söyledi. Hz. Ömer (r.a.), derhâl Medîne’ye
dönerek, un, yağ, hurma alarak arkasına yüklenmişti.
Kölesi Eşlem (r.a.) yükü götürmek istemiş, Hz. Ömer (r.a.)
de reddetmiş ve demiştir ki: “Kıyamet günü benim yüküme
iştirak edecek değilsin!.» Hz. Ömer (r.a.), kadının ateşini
kendi yakmış, çocuklar yemek yedikten sonra oynamağa
başlamış, kadın da demiş ki: «Cenâb-ı Hakk sana
mükâfat ını ihsan etsin. Ömer’in işgal ettiği makama o değil
sen lâyıksın!..”
Hz. Abdurrahmân bin Avf (r.a.) der ki: “Bir gün Hz.
Ömer (r.a.) evime gelmişti. Niçin beni çağırtmayıp zahmet
ettiğini sorunca, Medîne’ye bir kervanın gelip şehrin
dışında konakladığını, yolcuları yorgun olduğu için
istirâhate muhtaç olduğunu söyledi; haydi gidelim de
kervanı muhafaza edelim, dedi. Sabaha kadar kervanı
bekledik.”
Not:Dört halîfe serisinin bir sonraki yazısı 13 Ekim’dedir.
(Hz Mahmûd Sâmî Ramazânoğlu (k.s.), Hz. Ömer (r.a.), 109-110.S.)