Hilm; halim-selim olmak, sakin ve yumuşak huylu olmak demektir. Bir kimsede hilm (yumuşak huyluluk, ağır başlılık) olması, o kişinin akıllılığını ve nefsine hakim olup gadabını yendiğini gösterir. Hilm, kişinin Allâhü Teâlâ’nın sevgisini kazanmasına sebep olur. Hilm ile cennette yüksek derecelere kavuşulur İnsanlara karşı rıfk ve hilmle (yumuşak) davranana cehennem haram olur.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“İlim mü’minin dostudur. Hilm onun veziridir. Akıl onun delilidir. Amel onun kayyımı (ayakta tutanı)dır. Rıfk (yumuşak huyluluk) onun babasıdır. Yumuşaklık onun kardeşidir. Sabır ise onun askerlerinin kumandanıdır.”
“Yumuşaklık berekettir, sertlik ve kabalık bereketsizliktir.”
Hz. Âişe (r.anhâ)’nın rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyuruluyor: “Kim gadaplandığı halde hilm (yumuşak huyluluk) gösterirse, Allâhü Teâlâ’nın sevgisi ona vâcib olur.”
Hz. Fâtıma (r.a.)’in rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyuruluyor: “Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hayâlı, hâlim (hilm sahibi, yumuşak huylu) iffetli kimseyi sever. Kötü, fahiş söz söyleyene ve bir şey istemekte ısrar edene buğzeder.”
Hilm, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in Allâh (c.c.)’den istediği bir zînet, süs idi. Onun için dualarından biri şöyle idi: “Allahım! Beni ilimle zengin et. Hilm ile zînetlendir. Takva ile ikramlandır. Afiyetle güzelleştir.”
Ebû Hüreyre (r.a.)’in rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurulmuştur: “İlim elde etmek için çalışın. İlimle beraber sekînet (vakar, ağır başlılık) ve hilmi de arayın. İlim öğrettiklerinize (talebelerinize) ve ilim öğrendiklerinize (hocanıza) karşı hilm sahibi (yumuşak huylu) olunuz. Âlimlerin sert ve haşinlerinden olmayınız ki cahilliğiniz hilminize galip gelmesin.”
(Allame Alaaddin Abidin, El-Hediyyetü’l-Alaiyye, s.596-597)