Niyet Amelden Üstündür 

Niyet Amelden Üstündür. İbadet de niyet ve amelin birlikteliğinden hâsıl olur. Ancak, ruh ve beden ayrıldıkları zaman, ruh bedenden üstün olduğu gibi, niyet ve amel de ayrıştıkları zaman niyet amelden üstündür

İdeâl ve asıl olan, niyet ve amelin birlikte olmasıdır. Çünkü niyet ruh, amel de beden gibidir. Nasıl ki, insan ruh ve bedenin birlikteliğinden hâsıl olursa, tıpkı onun gibi, ibadet de niyet ve amelin birlikteliğinden hâsıl olur. Ancak, ruh ve beden ayrıldıkları zaman, ruh bedenden üstün olduğu gibi, niyet ve amel de ayrıştıkları zaman niyet amelden üstündür. Çünkü niyetsiz amel ruhsuz beden gibi değersizdir. Allâhü Te‘âlâ, kurban konusunda şöyle buyurmuştur:
“Kurbanların etleri ve kanları Allâh’a ulaşmaz. O’na yalnızca takvanız ulaşır.” (Hac s. 37)
Bu olayda et ve kan amel, takvâ ise niyettir. Allâh Resûlü (s.a.v.) de: “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” (Taberanî) buyurmuştur. Bazı âlimlere göre, niyet gizli olduğu için ona riya girmez. Amel ise, açık olduğundan dolayı riyaya da açıktır. En üstün amel, riyadan en uzak olan amel olduğu için, niyet amelden hayırlı ve üstündür.
Bazı âlimlere göre ise, niyet kalbi doğrudan doğruya etkiler. Onun için, kalb iyi niyetlerle ıslah olur. Amel ise, niyeti güçlendirir. Bu sebeple, onun kalb ıslahına katkısı dolaylı yoldandır. Bu böyle olduğu içindir ki, niyetle irtibatı olmayan amel geçersizdir. Çünkü bu durumda amel kalbi hiç etkilemez ve onun ıslah olmasına katkı yapmaz. Gaye ve maksat kalbin ıslahı olduğuna göre, bunu doğrudan gerçekleştiren niyet amelden üstündür. Amelin önemi ise, niyeti beslemesinde ve kuvvetlendirmesindedir. Çünkü, tecrübe ile de sabit olduğu üzere, dış organlarla yapılan bütün iyi ameller ve işler, kalbi etkiler ve ondaki niyet ve diğer güzel mânaları kuvvetlendirirler. Onun için, örneğin, çok secde etmek tevazuyu kuvvetlendirir, yetimin başını okşamak merhamet duygusunu çoğaltır.
(İmâm-ı Gazâlî (r.âleyh), İhyâu Ulûmi’d-dîn, c.4, s.658-663)