Yiyeceğin rutubeti kalbin damarlarına gevşeklik verdiği ve buharı da kalple beyin arasında perde gerdiği, kalbin, dimağın dü­şünüşünden faydalanmasını engellediği, duyu organları, duyma ve hareket etme yetkisini kaybettiği zaman uyuruz. Demek ki, yiyecek ve onun nemi uykuyu getirir.
Eğer uyuyanın kalbi, nefsine bağlı ise, mânâ âleminde yükselemez. Berzah âleminde kalan ruh, mânâsız ve dünya ile ilgili şeyleri rüyada görür. Eğer uyuyanın ruhu saf ve te­mizse, ruhu, kendi eski alemiyle temasa gelir; rüyası, sadıktır. Avamın uykusu, dünyaya dö­nüş ve ona bağlanıştır. Kâmil insanların uy­kusu, Allah’a dönüştür.