Peygamber (s.a.v.)’in kabrini ziyaret etmek menduptur. Hattâ vakti olana vaciptir diyenler vardır. Farz haccı yapacak olan, işe evvelâ hacdan başlar. Nafile hacc yapacak olan, Medine’ye uğramadıkça muhayyerdir. Oraya uğrarsa, işe mutlaka Kabr-i şerîfi ziyaretten başlaması gerekir. Hacla birlikte Peygamberimiz (s.a.v.)’in mescidini ziyareti de niyet etmelidir. Hadiste haber verildiğine göre; orada bir namaz, başka yerdeki bin namazdan daha hayırlıdır. Bundan yalnız Mescîd-i Haram müstesnadır.
“Acaba Peygamber (s.a.v.)’in kabrini ziyâret kadınlara da müstehab mıdır?” Sahih kavle göre evet, bazı ulemanın açıkladığı şartlarla kerahetsiz câizdir.
Lübâb şârihi diyor ki: “İmam Hasan’ın Ebû Hanîfe’den rivayetine göre, farz olan hacc için en iyisi hacının işe hacdan başlayarak ziyareti sonra yapmasıdır. Ama ziyaretten başlaması da câizdir.” Çünkü nafileyi farzdan önce yapmak, farzı kaçıracağından korkulmazsa bil ittifak (ittifakla) câizdir.
Hacı adayı Medine’ye uğrayarak geçerse, mutlaka işe Peygamber (s.a.v.)’in kabrini ziyaretten başlaması îcâbeder. Çünkü yakınına gelmişken onu terk etmesi kasavet ve şekavetten sayılır.
(İbn-i Âbidîn, 5.c., 243.s.)
 

  • ••••••

“Kabrimi ziyaret edene şefaatim sabit bir hak olur; Kim ki, beni vefatımdan sonra ziyaret ederse, hayatımda ziyaret etmiş gibidir.” (Aclunî, Keşful-Hafâ II, Beyrut 1351, 250)
“Hac edip kabrimi ziyaret eden, beni diri iken ziyaret etmiş gibi olur.” (Taberânî)
Büreyde (r.a.)’den rivayetle Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Ben sizi kabirleri ziyaretten men etmiştim. Artık onları ziyaret edebilirsiniz. Çünkü onlar size âhireti hatırlatır.”
(H. Şerîf, Müslim)