Yüce Allah Mü’minlerin Hz. Peygamber (s.a.v.)’in canını, kendi
canlarından bile önde tutmalarını istemiştir: “Peygamber
Mü’minler için kendi canlarından ileridir. Onun eşleri de
onların anneleridir.” (Ahzâbs.e.)
Demek ki Mü’minler kendi canlarından önce Hz. Peygamber
(s.a.v.)’i düşünmek zorundadırlar. Hatta bu, savaş meydanlarında
bile olsa böyle olmal ıdır. Nitekim Tevbe Sûresinde Mü’mînlerin
onun canından önce kendi canlarının kaygısına düşmemeleri
gerektiği, aksi takdirde bunun kendilerine asla yakışmayacağı
açıkça ifâde edilmiştir: “Ne Medî ne halkının ne de onların
çevresinde bulunan bedevî Arabların, Allah’ın Resûlü’nden
geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarının
kaygısına düşmeleri onlara yakışmaz.” (Tevbe s.120)
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in canını kendi öz canımızın önüne
çıkarabilmemiz de elbette O (s.a.v.)’i çok sevmemize bağlıdır. işte
bunun için bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.) de, kendisinin her şeyden
ve herkesten daha çok sevilmesi gerektiğini belirtmiştir. Nitekim,
Buhârî’nin: “Peygamber (s.a.v.) sevgisi îmândandır” başlığı altında
verdiği Hadîslerden birisinde şöyle buyurmaktadır: “Sizden biriniz
beni annesinden babasından, çoluk çocuğundan ve bütün
insanlardan daha çok sevmedikçe î mân etmiş olamaz.”
O hâlde bir Mü’mîn, Hz. Peygamber (s.a.v.)’i başta kendi olmak
üzere herkesten ve her şeyden daha çok sever, kalbinde O
(s.a.v.)’den önce herhangi bir kimseye veya eşyaya yer veremez.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bu konudaki hassasiyetinin onun gerçek
mânâda örnek alınmasının ancak kendisinin çok sevilmesine bağlı
olduğundan kaynaklandığı açıktır. Bu durum, aynı zamanda onun
ümmetine olan düşkünlüğünü de göstermektedir. Çünkü, O (s.a.v.)
bu ölçüde sevilmedikçe, getirdiği üstün esâslar ideâl mânâda
benimsenip yaşanmayacak, dolayısıyla en yüce sevgi olan Allah
sevgisi de kuru bir iddia olarak ortada kalacaktır. Allah (c.c.) Nebî
(s.a.v.)’in sevgisini cümlemizin kalbine yerleştirsin. Âmin Not: Nebî
(s.a.v.)’e karşı görevlerimiz serisinin birsonraki yazısı 22
Nisan’dadır.
(Diyanet ilmî Dergi, Hz. Peygamber (s.a.v.) Özel Sayısı, 472-73.S)