Allâhü Teâlâ şöyle buyuruyor: “Sonra arkalarından öyle kötü bir nesil geldi ki, namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. İşte bunlar da azgınlıklarının cezâsına uğrayacaklardır.” (Meryem s. 59) Allâhü Teâlâ başka bir âyetinde şöyle buyurur: “O namaz kılanların vay haline ki, onlar namazlarından gafildirler.” (Maûn s. 4-5) Yâni namaza aldırış etmeyen, tembel davrananların vay hallerine!
Sa’d b. Ebi Vakkas (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.)’e: “Onlar namazlarından gafildirler” âyetinin tefsirini sorduğumda: “Namaz vaktini geciktirmektir” cevâbını verdi demiştir. Yâni, simaları namaz kıldıklarını gösterir, fakat tembellik edip namazlarını geciktirdiklerinden dolayı azâbın en çetini “veyl” ile cezalandırılmışlardır.
Kıyâmet günü kulun amelinden muhasebeye tutulacağı ilk şey namazdır. Eğer namazı eksiksiz ise felâha ve kurtuluşa erer, noksan ise hakikaten hüsrana ve zarara uğramıştır. İmâm Ahmed (r.a.), Muaz b. Cebel (r.a.)’den Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Herhangi bir kimse farz bir namazı kasten terk ederse Allâh (c.c.)’un himâyesi ondan uzak olur.”
Beyhakî (r.âleyh), Hz. Ömer (r.a.)’a vardırdığı bir isnadında müşarünileyhin şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Bir adam Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e gelerek: “Yâ Resûlullâh! İslâm’da Allâh (c.c.)’un en çok sevdiği ibâdetler hangileridir?” diye sordu. Nebiyyi Muhterem (s.a.v.) Efendimiz: “Vaktinde kılınan namaz. Kim namazı terkederse onun dini yoktur. Dinin sütunu (ana direği) namazdır.”
Hz. Alî (k.v.), namazını kılmayan kadının durumu sorulduğunda o: “Erkek olsun kadın olsun kim namaz kılmazsa kâfirdir” diye mutlak cevâp verdi. İbn Mes’ud (r.a.): “Her kim namazını kılmazsa onun dini yoktur.” buyurmuştur. İbn Abbas (r.a.): “Kim bir vakit namazı kasden terkederse, Allâh (c.c.) kendisine gazap etmiş olduğu halde Allâh (c.c.)’un huzûruna varır” buyurur.(İmâm Şemsüddin ez-Zehebî,İslâm Şeriatinde Büyük Günâhlar, s.14-16)