Cüneyd-i Bağdâdî kuddise sinuh: Dayısı ve Üstadı Sırr-i Carkatî’nin terbiyesinde küçükden beri büyüdüğü, ulûm-ı zâhiriyyeyi de küçükden beri tahsil ettiği ve hiç namazını da küçüklükten beri terk etmemiş olduğu halde huzuru bâtınîye muvaffak olup da kalbi uyanınca evvelki kıldığı namazları noksan sayarak otuz senelik namazını kaza ettiğini söylemiştir. Ve hatta eğer namaz içinde gönlüne dünya endişesi gelirse o namazı kaza eder, Âhiret ve cennet hatırına gelirse Huzur-ı Hakdan i’raz ettiğini sayarak sehv secdesi eylermiş. Sa’d bin Muaz (r.a.) demişdir ki: «Namazdan fariğ oluncaya kadar dünya umurundan birini hatır ve hayalime getirerek namaz kılmak bende asla vak’i olmamıştır.» İmam-ı A’zam Ebû Hanîfe (Rahmetullahi aleyh) her gece üç yüz rekât namaz kılardı. Bir gün yoldan geçerken bir kadın «bu kişi her gece beş yüz rekât namaz kılıyor» dedi. Ebû Hanîfe de kadın yalan söylemiş olmasın diye her gece beş yüz rekât kılmaya başladı. Bir zaman sonra yolda giderken bir çocuk İmam-ı Azam’a; «bu kişi her gece bin rekât namaz kılıyor» dedi. Ebû Hanife de her gece bin rekât namaz kılmaya başladı.